Ve nihayet, ‘80’li yılların ikinci yarısının Türkiye’nin sosyal mücadeleler tarihi bakımından en önemli gelişmesine geliyoruz. Bu, alt sınıflar içinde işçi sınıfının belirgin biçimde öne çıkması ve 1987 yılında uç veren kitle mücadelesinin esas toplumsal gücünü oluşturmasıdır. Önemle belirtmeliyiz ki, 12 Eylül karşıdevriminin yarattığı iktisadi koşulların ve politik-moral yıkımın ‘80’li yılların ikinci yarısında ileriye ittiği tek sınıf işçi sınıfı oldu. Onu ancak ‘90’lı yıllara girişte, 24 Ocak politikalarının alabildiğine yoksullaştırdığı ve yaşama koşulları bakımından olduğu kadar sosyo-politik eğilimler bakımından da işçi sınıfına yakınlaştırdığı kamu çalışanları izledi.