Öte yandan, Türk burjuvazisi, yine tarihsel ve kültürel bağlarını ileri sürerek Arnavutluk ve Makedonya’yı kendi etkinlik alanı olarak görmekte, Yunanistan ve Sırbistan’a karşı bu ülkelerin hamisi rolünü oynamaktadır. Bu çerçevede, bölge ülkeleri arasında gerginliği ve gerici çıkar çatışmalarını körükleyen bir politika izlemektedir. Aynı şekilde, kendi ülkesindeki 15 milyon Kürdün en sıradan demokratik haklarına bile katlanamayan Türk devleti, büyük bir ikiyüzlülükle, sözde Batı Trakya Türklerinin haklarını savunma adı altında Yunanistan topraklarında sürekli ve aktif bir kışkırtıcılık yapmaktadır.