İran rejimi ile ilişkiler ise sürekli bir dalgalanma içindedir. Her iki devlet de kendine göre haklı nedenlerle ötekine güvenmemektedir. Kürt halkına karşı tarihsel gerici ittifaklarını koruyan bu iki ülke, Türkiye’nin bölgedeki en Amerikancı rejimlerden biri olması ve tersinden ise İran’ın bölgede ABD’nin baş hedefi olması nedeniyle karşı karşıya gelebilmektedirler. Azer(69)baycan ve Orta Asya Cumhuriyetleri üzerindeki nüfuz rekabeti buna ek boyutlar eklemektedir.
Türk tekelci burjuvazisinin Ortadoğu’da uygulamaya koyduğu yeni “aktif dış politika”, onun “bölgesel güç” iddiasının sınırlarını da bütün açıklığı ile ortaya koydu. Açıklıkla görüldü ki, onun bölgesel gücü ve etkinliği Amerikancılığı ile ölçülmektedir ve de bununla sınırlıdır.