TUVALETE GİTMEK VE İLGİLİ HÜKÜMLER
Tuvalette büyük ve küçük ihtiyaç giderildikten sonraki yapılan temizliğe “istincâ” denir. Bu temizlik, dînî ibâdetlerimizden namazın edâ edilebilmesi için gerekli olduğu gibi, beden sağlığımız için de önemlidir. Zîra hastalıkların bir çoğu pislik ve mikroplardan bulaşmakta ve yayılmaktadır.
Nakledilir ki; Efendimizin döneminde; insanlar önceleri taş ile istincâ ediyorlardı. Günün birinde, Ensâr’dan (r.a.) birisi yemek yedikten sonra, tuvaletini yapıp, su ile istincâ ettiğinde, Allâh; “...Muhakkak ki Allâh tevbe edenleri ve temizlenenleri sever.” [Bakara (2): 222] âyetini nâzil etti. Resûlullâh efendimiz o adamı çağırdı. Adam, yaptığı şeyin kötü olduğunu beyân eden bir âyet inmiş olabileceğini zannederek korktu. Resûlullâh’ın yanına girdiğinde, Allâh’ın Elçisi @ ona: “Sen bu gün farklı bir amel işledin mi?” dedi. O da: “Evet yâ Resûlallâh. Yemek yedikten sonra karnım ağrıdı, gittim tuvaletimi yaptım ve suyla temizlendim (istincâ ettim).” dedi. Bunun üzerine, Efendimiz (a) ona yönelerek; “seni müjdelerim. ‘..Allâh tevbe edenleri ve temizlenenleri sever.’ âyeti senin hakkında nâzil oldu.” buyurdular.110[110]
Tuvalet yaparken farz olan şeyler;
a-Tuvalette ve diğer zamanlarda, kişinin; eşi, iyiyi-kötüyü ayırt edemeyen çocuk ve deli hâriç kendi avret mahallini mümkün mertebe herkesten gizlemesi.
b-Tuvalet yapma esnasında önünü ve arkasını kıbleye getirmemesi.
c-Çocuğun tuvaletini yaptırırken ön ve arkasını kıbleye getirmemesi.
d-Büyük abdest mahallini, asla pislik (necâset) kalmayacak şekilde yıkaması, temizlemesi... vb.
a-Mecbûr kalmadığı halde ön ve arkayı kıbleye getirmek.
b-Kemik, hayvan pisliği veya üzerinde mukaddes şeyler yazan her hangi bir nesne ile temizlenmek.
c-İzin verilmeyen bir mülke, vakıfa, insanlara zarar verecek yerlere ihtiyâcını gidermek.
d-Kabirler üzerine pislemek... vb.
Tuvalet yaparken sünnet olan şeylerden bazıları;
a-Girerken besmele çekerek, şeytândan Allâh’a sığınmak.
b-Kimsenin göremeyeceği bir yerde ihtiyacını gidermek.
c-Girerken sol ayakla girmek, çıkarken sağ ayakla çıkmak.
d-Başı örtülü olmak.
e-Namazdan önce, uykudan önce, cimâdan (eşi ile cinsel ilişki) önce ve meni geldikten sonra bevletmek (işemek).
f-Çıktıktan sonra duâ etmek ve Allâh’a şükretmek... vb.
Tuvalet yaparken mekrûh olan bazı şeyler;
a-Cadde ve yol kenarlarında, evlerin kapıları önünde, meyve veren ağaçların altında, dinlenilen ve gölgelenilen yerlerde, ihtiyâcını gidermek.
b-Ay’a ve Güneş’e karşı oturmak, rüzgara karşı işemek.
c-Sert zeminlere, yukarıya doğru, yüksekten aşağıya doğru işemek.
d-Hayvanların, böceklerin yuvalarına işemek.
e-Akan ve durgun suya işemek.
f-İhtiyâcını giderirken; yemek, içmek ya da misvaklanmak (dişlerini fırçalamak).
g-Sağ elle istincâ (büyük temizlik) ya da istibrâ (küçük temizlik) yapmak.
ğ-Gereksiz yere konuşmak.
h-Mazeretsiz uzun süre içerde kalmak.
ı-Ayakta işemek.
i-Tuvaleti geldiğinde yapmayıp, geciktirmek... vb.
Dışkının çıkış mahalli şu üç durumda mutlaka su ile temizlenmelidir;
1-Dışkı ile birlikte kan gibi bir necâset gelirse.
2-Dışarıdan bir necâset dışkı mahalline değerse.
3-Dışkı çıkış mahallinin etrafına normalin üzerinde bulaşmış ise.
Diğer hallerde, bez, taş ve benzeri şeylerle yapılan temizlik kâfîdir. Ancak, su ile temizlemek hem dînen daha faziletli hem de sağlık açısından daha faydalı ve iyidir.
Dışkı mahallindeki pislik, mümkün olduğu kadar temizlenmeli, ama istemeyerek dışkının rengi ya da kokusu kalırsa sakıncası yoktur.
İSTİBRÂ NEDİR? NASIL YAPILIR?
İstibrâ; Erkeklerin, idrâr yaptıktan sonra geriye kalan akıntı ve sızıntılardan temizlenmesidir. Bu idrâr sızıntısı, her insanda farklı miktarlarda olabilir. Bazılarında hemen kesilir, bazılarında ise bir müddet devam eder. Onun için, herkes idrâr akıntısının kesildiğine kesin kanaat getirinceye kadar istibrâ yapar.
İstibrâ en güzel şekilde şöyle yapılır: İdrâr kesildikten sonra eğer dışkı mahalli necis olmuş ise önce o temizlenir. Sonra, üç defa sol elin orta parmağıyla dışkı mahallinden zekere (erkeklik organı) kadar çekilir. Sonra baş parmak zekerin üzerine ve şahâdet parmağı da zekerin altına konularak üç defa sünnet yerine kadar çekilir, son olarak da zekerin ucu üç defa sıkılır.
Kadın için, işedikten sonra istibrâ yapmak gerekmez.
Kişinin hanımıyla oynaşmasından dolayı gelen sıvıya “mezy” denir ve pâktır. Ve yine meniden sonra gelen ve “vezy” denilen ve bazen de işemeden sonra gelen ve “vedy” denilen sıvı da sidik bulaşmamışsa pâktır.
İnsan işedikten sonra istibrâ yapar ve ondan sonra da bir sıvı gelir, sıvının sidik mi, yukarıdaki sayılanlardan birisi mi olduğu konusunda şüphelenirse pâk kabul edilir.
NECİS OLAN ŞEYLER NELERDİR?
Necâsetler on tanedir:
1-Bevl (idrâr-sidik).
2-Ğâit (dışkı-büyük pislik).
3-Meni.
4-Murdar-Leş.
5-Kan.
6-Köpek.
7-Domuz.
8-Kafir-Müşrik-Ehl-i Beyt’e düşmanlık yapan (Nâsıbî).
9-Şarap-içki-bira.
10-Necâset yiyen devenin teri.
●İdrâr ve Ğâit: İnsanın, eti yenilmesi haram olan hayvanların ve damarı kesildiğinde kanı fışkıran (sıçrayan) hayvanların idrar ve dışkısı necistir. Sinek ve sivrisinek gibi küçük hayvanların pislikleri ise pâktır.
●Meni: İnsanın ve kesilirken kanı fışkıran hayvanların menisi necistir.
●Murdar-Leş: İster kendiliğinden ölmüş olsun, isterse dînî usullere göre kesilmemiş olsun, fışkıran kanı olan hayvanların ölüsü necistir. Eti helâl olan balık suyun içinde ölmüşse temizdir, ancak yenilmesi harâmdır.
●Kan: İnsanın ve fışkıran kanı olan her hayvanın kanı necistir. Sinek ve balığın kanı necis değildir.
Dînî usullere göre kesilmiş eti helâl olan hayvanların, normal miktarda kanı aktıktan sonra bedeninde kalan kan temizdir.
Süt sağılırken bazen görülen kan, necistir, sütü de necis yapar.
Tavuk yumurtasında bulunan kan necis değildir, ama yenilmesi haramdır.
Dişlerin arasından gelen kan necistir ve onu yutmak da harâmdır. Tükürükle karışır, kaybolursa pâk olur ve yutulursa sakıncası yoktur.
●Köpek ve domuz: Karada yaşayan köpek ve domuz ve onların kılı, kemiği, pençesi, tırnağı ve rutûbetleri-terleri necistir. Deniz domuzu ve köpeği ise temizdir.
●Kâfir-Müşrik-Nâsıbî: Allâh’ı veya Peygamberi inkâr eden ya da Allâh’a şirk-ortak koşan kimse necistir.
Kur’ân’da sâbit olan açık bir hükmü inkar eden (Namaz, Ramazân orucu, Hac, Zekat, Başörtüsünün farz olduğu, Mîrâs hükümleri, İçkinin-fâizin-kumarın-zinânın... vs. harâmlığı gibi.) kimse necistir.
Ehl-i Beyt’e veya Oniki İmâm’lardan her hangi birine söven veya düşmanlık besleyen kimse de necistir.
Kâfirin, müşrikin bütün bedeni hattâ tırnak, kıl ve teri dâhi necistir, pistir.
●Şarap-İçki-Bira: İnsanı sarhoş eden ve akıcı olan bütün içkiler necistir. Afyon, esrar gibi akıcı olmayan içkiler ise necis değillerdir ancak içilmeleri harâmdır. Bu tür sarhoş edici maddeler içlerine bir şey katılarak akıcı hale getirilseler bile pâktırlar.
Dostları ilə paylaş: |