Alevi İslam iLMİhali


NAMAZIN FARZLARI NAMAZIN İÇİNDEKİ FARZLAR Namazın içindeki farzlar ondur



Yüklə 1,97 Mb.
səhifə38/87
tarix21.08.2018
ölçüsü1,97 Mb.
#73751
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   87

NAMAZIN FARZLARI



NAMAZIN İÇİNDEKİ FARZLAR

Namazın içindeki farzlar ondur;


  1. Niyet

  1. İftitâh (başlangıç) tekbiri

  1. Kıyâm

  1. Kıraat

  1. Rükû

  1. Sücûd

  1. Teşehhüd

  1. Selâm

  1. Tertib

10. Müvâlât203[203]
NİYET
Namaz; Allâh’ı razı etmek, O’na yakın olmak, O’nun huzuruna çıkarak şereflenmek, O’nun emirlerini yerine getirmek niyetiyle edâ edilmelidir. Namaz kılacak olan kimse, namaza başlarken, başlamak üzere olduğu namazın hangi namaz olduğunu kalbinden geçirmeli, mümkün ise dil ile de ikrâr ederek niyet etmelidir. Yalnız kalben niyet etmek de yeterli olmakla beraber, dil ile de ifâde etmek daha faziletlidir.

İnsan, namazını yalnızca âlemlerin Rabbi olan Allâh için kılmalıdır. Namazın tamâmı yada bir kısmı hem Allâh için, hem de gösteriş, riyâ, “desinler” vs. için kılınırsa, namaz bütünüyle bâtıldır, geçersizdir, anlamsızdır. Bu şekildeki bir namaz, kişiyi Allâh’a yaklaştırmak şöyle dursun, Allâh ile olan bağı ve sevgiyi de tümden yok etmeye başlar ki, insanı şirke doğru yuvarlar.


İFTİTÂH (BAŞLANGIÇ) TEKBİRİ
İftitâh tekbîri; Kıyâm hâlinde namaza hazır olan kimsenin, niyetini yaptıktan sonra, namaza giriş için, vücûdu rahat ve sâkin bir halde, Allâh’ın huzuruna-dîvânına çıktığının bilincinde olarak, ciddiyet, saygı ve Allâh’a duyduğu sevgi ileALLÂH-U EKBER204[204] demesidir.

İftitah tekbîrinde, bedenin kasten hareket ettirilmesi namazı geçersiz kılar.

Gerek tekbîr ve gerekse namazda okunan sûreler, zikirler ve duâlar kişinin kendisinin duyabileceği şekilde okunmalıdır.

Namazın başlangıç tekbîrinde ve namaz esnâsında getirilen bütün tekbirlerde, ellerin kulak hizâsına kadar kaldırılması sünnettir.


KIYÂM (AYAKTA DURMAK)
Namaza başlama tekbîri getirilirken ve bu tekbîrden ilk rükû ânına kadar geçen süre içerisinde ayakta durmaktır. Bir mazeret olmadığı müddetçe namaza mutlak sûrette kıyâm halinde başlanılır.

Ayakta duramayacak kadar hasta olan bir kimse dâhi imkânı nisbetinde başlama tekbîrini kıyâm hâlinde getirmeli, daha sonra kendisine en uygun gelen bir şekilde oturmalıdır. Bu da mümkün değilse ayakta durmaya en yakın bir halde tekbîr almalı sonra uygun vaziyette namazına devâm etmelidir.

Kıyamda duran kimsenin, kıyamda iken vücûdunu dik ve düzgün tutması, omuzlarını serbest bir şekilde aşağıya bırakması, ellerini bağlamayıp bacaklarının yan tarafına doğru sarkıtması, Allâh’a tam bir bağlılık ve sevgi ile kalbden yönelmesi, ayaklarını bir hizada tutması, erkekse; ayaklarının arasında üç açık parmakla bir karış arası açıklık bırakması, kadın ise; ayaklarını birbirine bitiştirmesi sünnettir.

Kıyamda iken ayakları normal duruş denilmeyecek şekilde birbirinden ayrı-uzak tutmak namazı bozar.


KIRÂAT (OKUMA)
Kırâat; Namaza giriş için başlangıç tekbîri getirdikten sonra, namazın ilk iki rekatında “Hamd sûresi (Fâtiha)” ile peşinden zammı sûre tabîr edilen bir tam sûreyi (Kevser, İhlâs, Felak, Nâs, Tebbet...vb.) okumaktır.205[205]

Okunan Fâtiha sûresinden sonra “Âmin” denilmeyip “Elhamdu lillâhi Rabbil âlemîn”206[206] denilmesi sünnettir. Ehl-i Beyt erkânına göre namazda Fâtihanın arkasından “âmin” sözünün söylenmesi namazı bozar.

Âcil durumlarda veya şiddetli hastalık hallerinde namazlarda okunan Fâtiha ve zamm-ı sûreden, yalnızca Fâtiha sûresinin okunması yeterlidir.

Ehl-i Beyt yoluna göre; namazda Fâtihayı ve zamm-ı sûreyi birinci ve ikinci rekatlarda okumak farzdır. Diğer rekatlarda ise, yalnızca Fâtiha veya en az bir kez “tesbîhât-ı erbea” (dört tesbîh) denilen “sübhânallâhi, velhamdu lillâhi, velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber.”207[207] zikri okunur.

Tesbîhâtı öğrenemeyen veya doğru okuyamayan bir kimse, namazın üçüncü ve dördüncü rekatlarında da Fâtiha’yı okumalıdır.

Tesbîhât-ı erbea’yı üç kez okumak iyi olmakla beraber, bir kez yada tek olmak kaydıyla daha fazla da okunabilir.

Erkeklerin, sabah namazının farzında, akşam ve yatsı namazlarının farzlarının ilk iki rekatında kıraatı (Fâtiha ve zamm-ı sûreyi) açıktan, sesli olarak okumaları, akşam namazının üçüncü, yatsı namazının üç ve dördüncü rekatları ile, diğer bütün vakit namazların farzlarında ve bütün nâfilelerde ise sessiz okumaları farzdır. Kadınlar ise bütün namazlarda kırâatı sessiz olarak yerine getirirler.

Sesli kırâat yapılması gereken namazlarda kasten sessiz, sessiz kırâat yapılması gereken namazlarda da kasten sesli kırâat (okuma) yapılırsa, namaz bâtıl-bozulmuş olur.
RÜKÛ
Her rekatta, kırâattan sonra Allâhu Ekber” diyerek tekbîr getirilir ve eller diz kapaklarına gelecek şekilde eğilinir ki, bu amele rükû denir.

Rükûya eğilindiğinde sırt düz, diz kapakları mümkün olduğunca bükülmemiş, gergin, gözler secde mahalline bakar vaziyette olmalıdır. Rükû halinde okunan zikir ânında beden sâkin ve hareketsiz olmalıdır.

Rükûyu hastalık ve benzeri sebeplerden dolayı kâmil mânâda yerine getiremeyen bir kimse, yapabildiği ölçüde rükûya eğilmeli, bu da mümkün olmazsa, baş hareketi, hattâ göz îmâsı ile de olsa rükû yapmaya çalışmalıdır.

Rükûda üç kez “Sübhanallâh”208[208] veya en az bir kez “Sübhane Rabbiyel azîm ve bihamdih”209[209] zikrinin okunması farzdır.

Rükû zikri tamamlandıktan sonra tam doğrulmalı ve vücut sakinleştikten sonra secdeye gidilmelidir. Rükûdaki zikirden önce ve sonra Peygamber efendimize @ ve Ehl-i Beyt’ine @ salavât getirilmesi, rükûdan doğrulup dik durduktan sonra beden sakinleşince “Semiallâhu limen hamideh”210[210] denilmesi sünnettir. Sonra da “Elhamdu lillâhi Rabbil âlemîn”211[211] zikri söylenir.

Kadınlar rükû halinde ellerini dizlerinin biraz yukarısına koyar ve dizlerini de gergin olacak bir şekilde geriye doğru çekmezler.



SÜCÛD (SECDELER)
Secde; alnın, her iki elin içinin, her iki diz kapağının ve iki ayağın baş parmak uçlarının yere konmasıdır.

Namaz kılan bir kimsenin farz ve sünnet namazların her rekatında rükûdan sonra iki secde yapması farzdır.

Secdelerde zikir olarak en az üç kere “Sübhanallâh” veya bir kez “Sübhane Rabbiyel a’lâ ve bihamdih”212[212] denilmesi farzdır.

Secdede de farz olan zikirler okunurken beden sakin olmalıdır.

Birinci secdenin zikri tamamlandıktan sonra oturulmalı ve beden sakinleştikten sonra ikinci secdeye gidilmelidir.

Namaz kılanın alnını koyduğu yer, dizlerini yahut ayak parmaklarını koymuş olduğu yerden dört bitişik parmaktan daha aşağı veya daha yukarı olmamalıdır.

Secdede elin içi yere konmalıdır. Ancak elin içinde yere konulmaya engel olacak durumda yara ve benzeri bir durumun olması halinde elin üstü yere konur. O da mümkün olmazsa, bilek, o da olmazsa, dirseğe kadar olan bir kısım, o da mümkün olmazsa kol yere konulmalıdır.

Ayaklar ise; secde ânında başparmakların ucu yere değecek şekilde yere konmuş olmalıdır. Bu mümkün olmadığı hallerde, sırasıyla diğer parmaklar, ya da ayağın diğer kısımlarından her ne kadarı var ise o kısmı yere konulmalıdır.

Alında secdeye engel olacak bir durum var ise, alnın sağlam olan diğer kısımları, o olmazsa çene ile, o da olmazsa yüzün her hangi bir yanıyla, o da mümkün değilse, başın ön tarafı ile secde edilmelidir.


Yüklə 1,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   87




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin