Türkiye’nin Orta Asya Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilerdeki rolü ise, neredeyse tümüyle ABD ve İsrail firmalarına taşeronluk yapmaktan ibarettir. Türk devleti “ortak tarihsel ve kültürel bağları”nı, yolu ABD’ye ve bu arada siyonist İsrail’e düzlemek için kullanıyor. Kuşkusuz bundan kendisi de yeterli bir pay alıyor.
Ortadoğu: “Aktif dış politika”nın ilk uygulama alanı
Ortadoğu, yeni “aktif dış politika”nın gerek tartışma ve gerekse uygulama olarak ilk kez gündeme getirildiği alan oldu. Tartışma Körfez krizinin hemen ardından ve cumhurbaşkanlığı katında başlatıldı. Türkiye’nin ABD emperyalizminin bölgeye aktif(67)müdahalesine tam destek vermesi, kitleleri hedefleyen propaganda planında “bölge gücü” olarak kendi rolünü oynaması, “bir koyup üç alması” Olarak sunuldu. Kriz boyunca Türk devleti, ABD çıkarlarına hizmet etmede her türlü sınırı aştı ve uşakça sadakatin bu kadarı emperyalist efendileri bile şaşırttı. Türkiye Irak’a uygulanan ambargoya en hızlı ve en hararetli katılan, petrol boru hattını anında kapatan ülke oldu. Savaş esnasında ise, Türkiye’deki ABD üsleri Irak’ın kuzeyden bombalanmasında kullanıldı.