Tüm bunlara ek olarak, her zamanki kritik rolüyle hain sendika bürokrasisi, “ılımlı İslam” projesinin bir parçası olarak “sivil toplum örgütleri” payesi verilen tarikatlar vb. de var
Tüm bunlara ek olarak, her zamanki kritik rolüyle hain sendika bürokrasisi, “ılımlı İslam” projesinin bir parçası olarak “sivil toplum örgütleri” payesi verilen tarikatlar vb. de var.
Elbette, bir kısmı böyle olsa bile, bu siyasal ve sosyal oluşumların tümü bir merkezden planlanıp devreye sokuluyor değil. Bunlardan her biri, düzen içi belli çıkarların ve hedeflerin temsilcisi olarak kendine özgü dinamikler temeli üzerinde, belli ideolojiler, programlar ve somut amaçlarla ortaya çıkıyorlar. Fakat burjuvazi doğrudan ya da dolaylı müdahale ve desteklemelerle, onları düzenin genel çıkarları ve ihtiyaçları doğrultusunda belli bir bilinçle denetleyip yönlendiriyor. Kriz ortamında ve kitlelerin politize olduğu koşullarda bu ayrı bir önem kazanıyor ve çok daha bilinçli çabalara neden oluyor. Türk sermaye düzeninin bu konuda hayli deneyimli ve başarılı olduğu bir gerçektir. Fakat yine de aşamayacağı, ya da aşmakta zorlanacağı güçlükler var. Bugüne kadar aynı programda tekleşmiş ve birbirine çok benzemiş partileri politize olmuş kitlelere farklı programların ve politikaların temsilcisi olarak sunmak sanıldığı kadar kolay değil.