Alevi İslam iLMİhali


Erkek ve bayanlarda tesettür-örtünme (İslâm’a=Ehl_i Beyt yoluna uygun giyim)



Yüklə 1,97 Mb.
səhifə35/87
tarix21.08.2018
ölçüsü1,97 Mb.
#73751
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   87

Erkek ve bayanlarda tesettür-örtünme (İslâm’a=Ehl_i Beyt yoluna uygun giyim);

Din (İslâm); insanların bu dünyâdaki yaşamlarını düzenlemek ve rızay-ı ilâhîyi kazanmak üzere Cenâb-ı Allâh’ın göndermiş olduğu kanun ve yasalar bütünüdür. Bu yasalar hem özel hayâtı ve hem de genel toplumsal hayâtı tanzîm eder.

Kâinâtı ve evrenin özü olan insanı yaratan Rabbül âlemîn onu sonsuz ikramlarla da nimetlendirmiştir. Bu durumda yüce yaratıcının, yarattığı kullarına bir takım görevler yükleyerek, onların hal ve hareketleri üzerinde söz sâhibi olmasından daha tabîi bir sonuçta olamaz....

Madem bizler başı boş yaratılmadık... Madem yaratılışın sırrı imtihân... Ve madem ki kısacık bir imtihânın netîcesinde ebedî nimetler ve Allâh’ın râzılığı var... Öyleyse mümin bunun farkında olarak yaşamını sürdürmek durumundadır.

Şu dünyâda birileri bizlere sağladıkları bir takım kısır imkanlar ve iyiliklerine karşılık bizden bir çok görev, teşekkür ve karşılık bekliyorlar da biz de çoğu zaman onları anlayışla karşılıyoruz...

Aile reisleri emri altındakilerinin giyim-kuşam, gezme-tozma ve daha bir çok hal ve hareketlerine müdâhele etme hakkını kendilerinde görüyorlar ve çoğu zaman da (doğal olarak) anlayışla karşılanıyorlar...

Hükûmetler halkların hemen her şeylerine karışma hakkını kendilerinde görüyorlar ve pratikte; alım-satımdan, evlenme-boşanmaya, doğumdan-ölüme, giyim-kuşamdan, yeme-içmeye, eğlenmeden, düşünceyi ifâde etmeye kadar her şeye karışıyorlar... Ama her şeye karışıyorlar... Herkes de bu durumu kabullenmiş ve neredeyse kimsecikler yadırgamıyor bu hâli...

Peki bizlerin herşeylerine karışan bu güçlerin bizlere verdikleri ne?, bizler üzerinde egemen olabilecekleri süre ne kadar?, verdiklerinin sürekliliği Allâh’ın verdiklerinin yanında nedir? Daha doğrusu Allâh vermese kim kime ne verebilir?

Öyleyse; Akıllı insan; her nimetin esas sâhibinin Allâh olduğunun farkına varan insandır. Bu nimet ve ikramlara karşılıkta bizim yaşamımızın her alanına karışma hakkının yalnızca Allâh’ın hakkı olduğunu bilmekte îmân etmiş olmanın doğal sonucudur.

Ehl-i Beyt yoluna bağlı Müslüman-Alevî yaşamının her alanını düzenleyen temel emir ve yasakların, kanun ve yasaların, ilke ve kuralların Kurân ve Ehl-i Beyt’in öğretilerinde yer aldığını bilir, giyim-kuşamını da ona göre düzenler. Şeytanca yaklaşımlar sergileyerek ilâhî emirleri çiğnemeye çalışmaz. “Fâni hayatta Allâh’a ve emirlerine karşı gelmek geçmişte kime ne kazandırmış, bugün kime ne kazandıracaktır?” iyice bunun muhâsebesini yapar.

Müslümân-Alevî bir kadının giyimde de örneği Hz. Fâtıma ve Hz. Hatîce analarımızdır.

Dînin emirleri ve yasakları hayâtın her alanını kuşattığından giyim kuşamımızla ilgili düzenlemeler de (genel olarak) Kur’ân ve Ehl-i Beyt’in buyruklarıyla ortaya konmuştur. Şunu iyi bilmek lâzımdır ki; örtünmedeki temel gâye; İffeti-nâmûsu korumak, ard niyetli, kem gözlü, fesat düşünceli insanlara kapı aralamama, nefis ve şeytanın oyununa gelmemedir. Bu genel ilkeler çerçevesinde kadınlarımızın giyim ölçüleri Nûr sûresi (24): 31. Âyeti ile Ahzâb sûresi (33): 59. Âyetinde açıklanmıştır. Erkeklerimizin de İslâm’ın ahlâk ölçülerine uygun, kadınların izzet-i nefislerini rencide etmeyecek ve nefislerdeki vesvâs kötü düşünceleri harekete geçirmeyecek şekilde sade giyinmeleri, avret mahallerini ince ve dar olmayan elbiselerle, belli olmayacak bir şekilde setretmeleri-örtmeleri gerekmektedir.



Ehl-i Beyt yoluna bağlı Müslüman’ların; (erkek ve kadın olarak) kendileri, âile ferdleri, oğul ve kızlarının giyimlerine Kur’ân’a uygun bir şekilde çeki-düzen vermeleri samimiyetlerinin tezâhürü olacaktır. Açık-saçıklık, başı boşluk, nefsin peşinde koşmak almış başını gitmekte... Bu manzara karşısında yüzü kızarmayan, utanmayan, rahatsız olmayan bir kimsenin bırakalım Alevî ya da Sünnî bir Müslüman olmasını, insan olduğunu bile tartışmaya açmak abartı sayılamaz. Henüz ar ve namus kavramlarının zihninde bir ağırlığı olan insanlarımız tez elden, vakit tamâmıyla geçmeden yeni baştan düşünsel ve eylemsel alanda yenilenme çalışmalarına başlamalı, Hakkın rızâsına ulaşma gayreti içinde olmalıdırlar. Aksi halde dövünmenin, âh-vâh etmenin, yakınmanın bir faydası olmayacaktır.

Yüce Allâh’tan dileğimiz bizleri kendi yolunda kâim eylemesidir.186[186]



4-İstikbâl-i Kıble:Her nerede olunursa olunsun imkan bulunduğu müddetçe Kabe’ye yönelmektir.

Namaz kılacak kimse, Kıblenin ne tarafta olduğunu iyice araştırmalı ve öylece namaza durmalıdır. İki âdil şâhidin sözüne ve ilmî verilere göre belirlenmiş olan kıbleye yönelinebilir.



5-Vakit:Kılınacak olan her namazın vaktinin Şerîat ölçülerine göre girmiş olması lâzımdır. Vaktinden önce kılınan namaz geçersizdir. Vakti geçtikten sonra kılınan namaz ise edâ niyetiyle değil kazâ niyetiyle kılınır.

EHL-İ BEYT YÖNÜNDEN ESEN SEHER YELLERİ



İmâm Cafer Sâdık’a @ soruldu; “Murdar olarak ölmüş olan bir hayvanın, dabağlanmış-işlenmiş derisinden yapılmış elbise ile namaz kılınır mı?” Buyurdular @; “Hayır! Yetmiş kez de dabağlanmış olsa yine de kılınmaz.”187[187]

Sekizinci Hak İmâmımız Ali Rızâ’ya @ soruldu; “Bir erkek ipek elbise ile namaz kılabilir mi?” Buyurdular @; “Hayır kılamaz.”188[188]

Şemsü’l Eimme İmâm Muhammed Bâkır @’a soruldu; “Namaz kılan bir kimsenin ayakları altındaki yaygıda görebileceği bir yerde bulunan resim, namaza engel midir?” Buyurdular @; Şayet resim, namaz kılınan mekânın sağ, sol veya arka tarafında, yada namaz kılanın başı üzerinde veya ayakları altında ise sakıncası yoktur. Kıblede ise, üzeri bir şeyle örtülür ve orada namaz kılınabilir.”189[189]

Nûr denizinin incisi İmâm Cafer Sâdık’a @; “...her secde mahallinde yüzlerinizi O’na doğrultunuz...” [Arâf (7): 29],“...yüzünü Mescid-i Harâm’a çevir. Her nerede olursanız olunuz, yüzlerinizi o yöne çeviriniz...” [Bakara (2): 144] âyetlerindeki, “yön”ün neresi olduğu sorulduğunda” Buyurdular ki @; “O yön; Kıble olan Kabe’dir.”190[190]

Yüklə 1,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   87




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin