İstanbul ansiklopediSİ Büyükada Camii (Resim: Kemal Zeren)


Osman Tolga AYİA PARASKEVİ RUM ORTODOKS



Yüklə 4,97 Mb.
səhifə51/75
tarix07.01.2019
ölçüsü4,97 Mb.
#91759
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   75

Osman Tolga

AYİA PARASKEVİ RUM ORTODOKS

KİLİSESİ — Hasköyde, vapur iskelesinden çıkılıp dosdoğru yürününce ana caddeyi geçtikten sonra tam karşıya gelir. Etrafı duvarla çevrilmiş bir bahçenin içinde, dört duvar üzerine kiremit örtülü bir çatı ve kagir bir çan kulesinden ibaret kagir yapı küçük bir kilisedir.

Kilise 1835 de inşa edilmiştir; Narteksin bir hususiyeti yoktur; fakat içi görülmeğe ve tetkike değer. Dört köşeli on iki ahşap sütuna istinadeden tavanın ortadaki tonoz parçası, ikonostasiyonu, despot kürsüsü, anyonu ve kadınlar mahfeli müstesna, diğerleri serapa oymalı ve yaldızlıdır ve müteaddit ikonlarla

tezyin edilmiştir. İkonostasyon önünde ceviz üzerine sedef işlemeli iki İncil kürsüsü, üçer tahta mumlu iki büyük sarı pirinç şamdan, müteaddit küllü şamdanlar, gümüş ve cam kandiller, avizeler mabedin tezyinatını teşkil eder. İkonlara gelince başlıcaları şunlardır: Narteksden girildiğine göre sağdaki ikinci sütunun önünde gayet büyük ve kabartma çiçek tezyinatlı ve iki yanında üçer mumlu iki pirinç şamdan bulunan mükellef bir çerçeve içinde 1855 tarihli Ayios Nikolaos ikonu; soldan ikinci sütunun önünde aynı eb'atta ve aynı zenginlikte bir çerçeve içinde 1857 tarihli Meryem ana ve melek ikonu; soldan dördüncü sütunun önünde ayni eb'atta ve ayni zenginlikte bir çerçeve içinde bir «Ba'sü ba'delmevt» kompozisyonu; bu sonuncu ikon serapa gümüş kaplı olup gümüş işçiliği pek güzeldir, çerçevesinin alt kısmına yerleştirilmiş olan ejderha şeklinde bir çift sarı pirinç şamdan da tereddütsüz sanat eseridir; îkönos-tasiyonda Ayia Paraskevi ikonu, azizenin yalnız yüzü görünüp serapa gümüş kaplı olan bu büyük ikonun da gümüş işçiliği çok güzeldir.

Bu kilisenin bilhassa kaydadilmeğe değer şeyi narteksden girildiğine göre sol kenar parçada ikinci sütunun arkasında bulunan bir tabut ve bu tabutun içinde Ayia Argiri'nin mumyalanmış başsız cesedidir. Kilise hatıratında ve halk ağzında bu ceset hakkında şöyle bir menkıbe nakledilir:

Argiri ikiyüz sene evvel yaşamış, Bursalı, gayet dilber bir kızmış; Bursa paşasının oğlu bu kıza âşık olmuş ve babasından istemiş; fakat kızı Müslümana vermemişler ve hemen bir Rum delikanlısı île evlendirmişler; zifaflarının onbeşinci günü an'anevî kilise ziyaretini yaparken paşazadenin adamları, Argiriyi kocasının elinden almışlar ve İstanbula kaçırarak tersane zindanına atmışlar; bu paşa-sade Sultan Hamidin veziri olan Fehim Paşanın oğlu imiş. Tersane zindanında Müslüman olup paşazade ,jle evlenmesi için yapılan teklifleri reddeden Argiri açlıkla intihar etmiş ve ölümünden az evvel çağırttığı Hasköy kilisesi papazına vasiyeti üzerine kilisenin avlusuna gömülmüş; bir sabah civardaki Hasköy hamamının üstüne peştamalları asmak üzere çıkmış olan bir dellak veya natır kilise avlusundan bir alev çıktığını görmüş, aynı gece kilisenin papazı da «beni buradan çıkarın»



AYIA PARASKEVİ

1550 —

istanbul

ANSİKLOPEDİSİ

1551

AYİA PARASKEVİ



tecziye eden Türk'ü, ırz ve namus düşmanı göstermek için garezkârâne uydurulmuş, ne tarih, ne de mantık bağları olan bayağı bir ürcûfedir.

İstanbul Ansiklopedisi, sağlam bilgisine dayanarak bu iğrenç iftirayı 1947 de R.E. Koçu ve Muzaffer Esen'in imzaladığı aşağıdaki makaale ile ve bir iki fiskecik vurarak ziy-rüzeber etmişti:

«İkiyüz sene evvel Türkiyede Üçüncü Ah-med, Birinci Mahmud, Üçüncü Osman, Üçüncü Mustafa, Birinci Abdülhamid ve Üçüncü Selim hükümdar olmuşlardır; bu devrin imparatorluk vakayinamesi hurda teferruata kadar mazbuttur, değil böyle bir genç kızın kaçırılması, Bursada bjr bekâr hanına fahişe getiren bir baldırı çıplağın sebebiyet verdiği alelade zabıta vakası dahi müsecceldir; güzel Argirinin kaçırılması dâvasını o tarihlerde patrikhaneden evvel Divanı Hümâyûn taki-bederdi ve garezkârâne uydurmanın kahra-
diye bir ses işitmiş, alevi gören dellâk veya natırın delaletiyle patrikhaneden gelen bir heyet tarafından kabir açılmış ve bugün kilisenin içindeki mumyalanmış ceset bulunmuş; gövdeyi bir tabut içinde kiliseye koymuşlar. Başı Rusyaya göndermişler; Türk hükümeti bunu haber almış, azizenin başını geri getirtmek için gayet sür'atli bir vapuru takibe çıkarmış, meğerse başı götüren gemi pamuk yüklüymüş, yakalanacağını anlayan kaptan pamuk balyalarını denize atmış, azizenin bir mucizesi olarak bu pamuklar Türk vapurunun uskurlarına takılmış ve olduğu yerde durdurmuş.

Panayırı her yıl 30 Nisanda tes'it edilen ve 1926 da Harika Savidu adında bir kadının yaptırttığı camlı bir tabut içinde kilise bahçesinde merasimle dolaştırılan Ayia Argiri menkıbesi, apaydın bir hakikattir ki, ırz ve namus meselelerinde pek necip bir taassuba sahib olan ve mütecavizi, hedefi tecavüzü hangi milleten olursa olsun aman vermeden



*£<-!.' ~~^-** ^fr<&f - ™S»>lü*™w»KfiTB-'*s'*"<- • ** ~-~ * \1 ^»-'^>? -Jj.

-^. ._,^ ^ ,_._muıı_ ™-*r«^ _ *^j*s*i^^-'^ l" ^ -



Hasköyde Ayia Paraskevi Kilisesi (Resim: Hâşim)

manı olan paşa ile paşazadeyi amansız tecziye ederdi.

«Kız Bursadan Tersane zindanına getirilir, niçin? Paşazade Bursada zifaf döşeğine alıverirdi. Tersane zindanına getirilmesinin sebebini biz biliriz: Zindan kelimesi yazılacak, zulüm ve gadir gösterilecek ve Argiri kız orada öldürtülerek kolaycacık kapıkarşı Hasköy kilisesine naklediliverecek; papazı zindana sokabilecek kadar müsamahakâr bir idare nasıl oluyor da masum bir kızı zindanlarda çürü tüyor.

«Nâşi- kabrinden çıkaran heyet bir ölü kafasını: kıtır kıtır gövdesinden ayıracak kadar hissiz ve duygusuzmuş; bu hissizlikten, bu gaddarlıktan her çeşit iftira ve yalan beklenebilir.

«Yukarıda bahsedilen devirde bir Abdül-hamidi evvel hükümdar olmuştur, tarihimiz bu adam hakkında şöyle yazar: «Gayet dindar, fevkalâde âdil, din ve mezhep tefrik etmeden tebaasını himaye eder, şefkatli, merhametli, melek siretli, saf kalpli bir hükümdardı.» Bizim bildiğimiz hafiye Fehim Paşa İkinci Abdülhamidin uşağıydı ve zamanımızdan ancak yarım asır evvel yaşamıştı ve Bursadan kız kaçırtmamış, Bursada kafası sopa ile ezilerek öldürülmüştü.

«Başı ikiyüz sene evvel Rusyaya kaçıran gemi pamuk balyalan atmış da, Türk vapurlarının çarklarına takılmış; denizlerde vapur çarkının ne zaman seyrü sefer ettiğini göstermeğe İstanbul Ansiklopedisinin sayfaları tenezzül etmez, bunu Hasköydeki Ayia Paraskevi kilisesi mütevelli heyetinin tahtı himayesindeki ilk mektebin hocası bacak kadar çocuklara öğretir.

«İstanbul Ansiklopedisi büyük şehrin rum kiliselerini en temiz ilmî zihniyet ile şehir kütüğüne geçirirken necip milletimizin iffetine, insanlık şerefine yapılmış tecavüzleri de şiddetle takbih eder. İşittiğimize göre Ayia Argiri menkıbesi üzerine rumca bir kitap da varmış. İstanbul patrikhanesine mensup bir heyeti ilmiye, dellâk veya natırın peştemallı alemdarlığı ile değil, tarihî burhanlara, delillere ve vesikalara dayanarak Hasköydeki mumyanın nereden ve nasıl getirildiğini tes-bit etmek mecburiyetindedir. İkiyüz senelik bir mazi karanlık sayılamaz. Hazinei evrakımız, kütüphanelerimiz cihana açıktır. Bizce

Hasköydeki Ayia Argiri, İstanbulun müteaddit Rum kiliselerinde ikonları bulunan Yanyalı yeni aziz Yorgiyos'un kız kardeşidir, yani kendilerini azizlik mertebesine, çıkaran Etniki Eterya zihniyetidir.

«Amerikada bulunurken ve Fener Rum Ortodoks Patriği olarak İstanbulumuzu teşriflerinden beri, İnsanlığa, dünya sulhuna ve bu arada milletimizin saadeti ile yurdumuzun refah ve felahına karşı beslediği ulvî duygularından dolayı kendilerine karşı derin hürmet duyduğumuz necabetmaab Birinci Atenagoras'tan, Hasköy Kilisesindeki fanatik mumyayı, ölüler için en güzel ve temiz isti-rahatgâh olan toprağa tevdi ettirmelerini bekleriz.

«İstanbul Ansiklopedisi bu satırlardan sonra ilmin tarafsız ışığında yürümeğe devam eder.»

1959 da iğrenç fanatizmin yarattığı Ayia Argiri mumyasının yerinden kalktığı ve yok edildiği öğrenildi.

AYİA PARASKEVİ RUM ORTODOKS KİLİSESİ — Büyükderede, Danişmend Soka-ğındadır; vapur iskelesinden çıkınca Sarıyer istikametinde karşıya gelen sokaktır. Büyük bir avlu ortasında dört duvar üstüne kiremit örtülü kagir bir yapıdır. Bir yangında harab olan eski bir kilisenin yerine 1831 de yapılmıştır. Gemi plânlı kiliselerdendir, avludan nartekse üç kapı ile ve asıl mabede biri nar-tekse diğeri avluya açılan iki kapıdan girilir; tavan ahşap, zemin mermer döşelidir, tavanın orta tonoz parçası altı ahşap sütuna is-tinad etmiştir; ikonostasiyonu ahşap ve sadedir, büyüklü, küçüklü, gümüşlü ve sade müteaddit ikonlar, şamdan ve kandillerle tezyin edilmiş olan kilisenin kayde değer bir hususiyeti yoktur; çan kulesi olmayıp çanı avlusunda bir ağaca asılıdır.



Hakkı Göktürk

AYİA PARASKEVİ RUM ORTODOKS KİLİSESİ — Tarabyada, Tarabya - Yenütöy yolu üzerinde Saray lokantasının yanındaki aralık sokaktan gidilir. Ortası kubbeli salip plân üzerine, çatısı kiremit örtülü kârgir yapıdır, inşa tarihi 1860 dır. Kubbe yüksek kas-naklı olup, çift çift sekiz sütun üzerine atılmış dört kemer üstüne oturtulmuştur. Salip şeklindeki tavan tonoz kemerlidir; sütun başlıkları oymalı; ikonostasion mermer olup, altı



AYIA TEODOSIA

— 1552 —


istanbul

ANSİKLOPEDİSİ

1553 —

AYİ A VLÂHERNA




yarım sütun ve zengin kabartma çiçek tezyi-natiyle bir sanat eseridir. Vaiz kürsüsü, İncil okuma yeri, despot koltuğu ahşap, oymalı ve diğer kiliselerdeki emsali misilli altın yaldızlıdır. Kubbenin ortasında bir pantokrator kompozisyonu, kasnağın on iki penceresi aralarında da havariyunun tasvirleri vardır. İki ahşap sütun üzerine atılmış olan kadınlar mahfeli ahşap olup marteksin iki yanından çift kapı ile çıkılır, soldaki kapıdan girilince, dehlize Ayia Paraskevinin kıymetli bir ikonu bulunmaktadır. Mabet, bütün emsali gibi müteaddit ikonlar,. avizeler, kandiller ve şamdanlarla tezyin edilmiştir. Çan kulesi ahşaptır (1947).

Hakkı Göktürk

AYİÂ TEODOSİA AYAZMASI — Fenerde, Kasabdemirhan Mahallesinde Bıçakçı-çeşmesi Sokağındadır. Ayşe Kaya Ellialtıoğlu-na ait arsanın altındadır ki yirmi yıl kadar evvel burada nalbur Hacı Mehmed Efendinin bir büyük ahşap konağı vardı. Önce sekiz basamak bozuk bir toprak merdivenle bir demir kapıya inilir, kapı geçilince bir merdiven daha gelir, bunun ancak dört basamağını inmek mümkündür, zira aşağısı en az 25 santim derinliğinde: su ile kaplıdır. Sağ tarafta üstü tonoz örtülü içi su dolu ve oldukça derin bir mermer havuz vardır, havuzun mermer bileziği üzerinde madalyonlar içinde kabartma haçlar yapılmıştır. 1948 de ziyaret ediildiiğinde, ayazmaya çok iyi barkan arsa sahipleri hattâ ayazmanın ihyasını, adının da «Ayşe Kaya Ayazması» na tahvilini düşünüyorlardı.



Hakkı Göktürk

AYİA TRİAS (TRİYABA). AYAZMASI — Maltepede, Süreyya Paşa (Narlı) çiftliğin-

dedir,

Hakkı Göktürk

ÂYİA TSİAS AYAZMASI — Mevlevi-hanekapısı dışındadır, Kozlu çayırı altındadır. Kapısına oniki basamaklı taş merdiven ile inilir, iki kanatlı demir kapısından sonra üç basamaklı bir tas merdiven daha inilir, 6x1,85 metre kare genişliğinde, üstü tonoz zemini çimento bir yerdir. Solda, dört köşe yekpare taş bilezikli ve 4 metre kadar derinlikte bir kuyu, kuyunun yanında da duvar kenarında küçük bir set olup üstünde çiçek

motifleri ile süslü ve başka bir yerden getirildiği ve tarihi tesbit edilemiyen bir tamirde buraya konduğu muhakkak olan bir kabir taşı vardır, taşın güçlükle okunan rumca kitabesinin tercümesi şudur: «Burada Allahın kulu Edirneli Anastas oğlu bakkal Hritodulos yatıyor 25 teşrinievvel 1748».

Sağ tarafta bir sed üstünde bir mermer tekne, kapıdan girildiğine göre karşı duvarın da iki köşesinde iki -sed ve arasında, ikon-ların konulması için bir raf vardır.



Hakkı Göktürk

AYÎÂ TRİAS RUM KATOLİK KİLİSESİ — Beyoğlunda Hamalbaşı Caddesinde Odi-gitrio Rum Katolik ilk okulu ye müştemilâtının bulunduğu binanın içinde küçük bir kilisedir; 1863 de inşa edilmiştir, kayde değer bir hususiyeti yoktur.



Hakkı Göktürk

AYİA TRİAS RUM ORTODOKS KİLİSESİ — (B.: Büyük Ayia Triada Kilisesi).

ÂYİA TRİAS RUM ORTODOKS KİLİ-

Sesi — Kadıköyünde, Cevizliktedir; Hacışük-rü Sokağı, Nisbiye Sokağı ve Bahariye Cadv desi arasındaki adadadır, plânı haç şeklinde, ortası kubbeli, çatının diğer ahşap kısmı kiremit örtülü kârgir yapıdır, güzel bir bahçe ortasında olup 1902 de, Patrik Üçüncü Yo-vakim ve Kadıköy Metropolidi Yermanos zamanında Rum ortodoks cemaati tarafından yapılmıştır ki, adı geçen metropolid vefatında bu kilisenin avlusuna gömülmüştür; Taksimdeki Ayia Triada Kilisesinin plân ve resminde fakat onun küçüğüdür. Orta büyük kubbesi Hereke taşından'dört sütun üzerine atılmış pencereli bir kasnak üstüne oturtulmuştur, ince somaki sütunları ile bir sanat eseridir. İncil kürsüsü de mermerden ve ayni kıymette bir eserdir. Zemini mermer döşelidir. İki çan kulesinden birinde 4 diğerinde l çan vardır. Yevmi mahsusu paskalyanın elli birinci pazartesi günüdür. Bibi. : O. Tolga ve H. Göktürk, Not.

AYİA TRİAS RUM ORTODOKS KİLİSESİ — Boğaziçinde Kireçburnunda, Tarab-yaya giderken sağ taraftaki sırtlar üstündedir. Çan kulesi demir potrelden yapılmış yarı ahşap yarı kagir küçük bir kilise olup 1908 de metropolid Yermanos'un delâleti iler inşa edilmiştir. Rivayet edilir ki; yerinde ihtiyar

bir Rum balıkçının kulübesi varmış, balıkçı bir gece rüyasında Hazreti İsayj kendisine misafir gelmiş görür, rüyasını Yermanos Efendiye açar, metropolid de teberrüken kulübesini bu adamdan değerinin -kat kat üstünde bir para ile satın alarak bu kiliseyi inşa ettirir (1946).



Osman Tolga

AYİA TRİAS RUM ORTODOKS KİLİSESİ — Taksimde Meşelik Sokağındadır. merdivenli bir kapusu da Sıraserviler Caddesin-dedir; geniş bir avlu içinde, salib plânlı, kubbeli, kubbesinin iki yanında iki çan kuleli azametli bir kagir yapıdır. Narteksin sol tarafında bulunan kapu üstündeki kitabede inşa târihi 14 eylül 1887 olarak gösterilmiştir. Kilisenin kandilcisinin naklettiğine göre bu tarihten önce avluda Ayios İyiorios (Yorgios) adında ahşab bir kilise varmış ve avlu da me-zarlıkmış.

Mabede altı basamaklı mermer merdi venle çıkılır. Cebhe câmekâlı, kubbesi dört fil ayağı üzerine oturtulmuş dört kemer ve yüksek bir kasnak üstündedir. Zemini mermer döşelidir. Büyük orta kısmın iki yanında iki galeri vardır, bunlar orta kısımdan oyma başlıklı yekpare mermerden dörder sütun ve bu sütunlara oturtulmuş kemerlerle ayrılır, Abside (mihraba) üç basamak mermer merdivenle çıkılır. İkonostasionu da mermerden olup dört küçük sütun ve kabartmalarla müzeyyendir. Anvon (İncil okuma yeri) ve tronos (despot kürsüsü) keza mermerden yapılmıştır, ikisi de kabartma ve oyma nakışlarla süslüdür.

Kubbe kasnağında on iki pencere vardır, kubbe ve kemerler renkli tezyinat ile kaplanmıştır. Galerilerin ortaya bakan cebheleri de ikonlarla tezyin edilmiştir.

Narteksin tavanı ve kemerleri de renkli nakışlarla kaplı olup zemini mermer döşelidir. Mabedin avlusunda bir rum ilk okulu bulunmaktadır (1959).

Hakkı Göktürk

AYİA VLÂHERNA AYAZMASI —Ar-navutköyünde Yağhane Sokağında Koskas'ın bahçesindedir; ağzı 3,5 metre kutrunda ve 13 metre derinlikte bir kuyudur, kandili, kapının altında, ince tuğladan yapılmış kemerli iki küçük höcre içinde yanar, üst höcrede bir

Meryem ana ikonu vardır. Panayırı 2 temmuzda yapılır.

Hakkı Göktürk

• AYİÂ VLÂHERNA AYAZMASI — İs-tinye Hamamı Sokağından ve bir patekadan gidilir, bu yolun nihayetinde, bayırın eteğin-dedir, 1947 de metruk halde idi.



Hakkı Göktürk

AYİA VLÂHERNA . RUM ORTODOKS KİLİSESİ — Ayvansaraydadır; Ayvansaray Caddesinden Ayvansaray Kuyu Sokağına sapınca, bu sokağın, Derviş Ali Sokağı ve Mustafa Paşa Bostan Sokağı ile teşkil ettiği üç yol ağzının tam karşısında ve büyük, mamur bir bahçe ortasında, küçük bir kilisedir. Bahçenin yan kapısı Damâtaşı Sokağında olup kilisenin adı bu kapının üzerinde yazılıdır; Hazreti Meryem adına inşa edilmiş olan mabedinin bir adı da Panaiya Vlahernon'dur. Bir Bizans yapısının yerine inşa edilmiş olup yapı tarihi tesbit edilememiştir. Narteks'i çamlı-bir ahşap bölme içinde dört kagir duvar üzerine kiremiş örtülü bir çatıdan ibarettir. Her Rum Ortodoks kilisesinde olduğu -gibi, birkaç parçası sanat eseri kıymeti taşıyan müteaddit ikonlar, şamdanlar, avizeler ve kandillerle tezyin edilmiştir. Metropolit koltuğu, muganni sıraları, vaiz kürsüsü gibi ahşap aksamı alelade işçilik eserleridir. Methal kapısından girildiğine göre tam karşıya rastlayan metrepolit koltuğunun sağ tarafındaki bir ikon, ki kucağında çocuk İsa ile Hazreti Meryemi tasvir etmektedir. Rivayete göre, İstanbulun Rum kiliselerinde mevcut ikon-ların en eskisidir, Bizantin bir resim olup, yüzler ve bir eli müstesna tamamen gümüş kaplı olup açıkta kalan kısımlarda da renk ve çizgiden eser kalmamış gibidir. Yeri bu kiliseden ziyade Ayasofya müzesidir. Ayni koltuğun solunda Hazreti İsayı Havvariyun arasında gösteren ve Ananla Misailidis imzası ile 1865 tarihini taşıyan yağlı boya tablo da, resim bakımından, güzel bir eserdir; kilise İstanbul Ansiklopedisi adına ziyaret edildiğinde ihtiyar rahip Yosif Hacopulos bu sanatkârın Cibalili olup yakın vakte kadar da hayatta ve dükkân, atölyesinin de Cibalide olduğunu söylemiştir.

Kilisenin, şayanı dikkat hususiyeti, içinde ve İkonostasiyon'un sağında bulunan ayaz-

AYİA VLAHERNA

1554


istanbul

ANSİKLOPEDİSİ

— 1555

ÂYİNEDAR




masının panayırı 2 temmuzda başlayıp bir hafta sürer, bugünlerde, buraya büyük şehrin en uzak semtlerinden bile müs.lüman, hı-ristiyan binlerce kişi gelir. Ayazmanın kilise içine bakan cephesi, iki küçük mermer sütun üzerine atılmış geniş ve yayvan bir kemerden ibarettir. Ön tarafında mermer bir set, iki kenarında yekpare mermerden oyulmuş iki büyük yuvarlak tekne, ortasında da Mihail Papadupulos'un ruhunu şadetmek için 1932 de konulmuş dört musluklu bir mermer su deposu vardır. Ayazmanın suyu, arkadaki hazineye damla damla akar, tenha zamanlarda, kilisenin içinde harikulade lâtif akisler yapar. Öylesine ki, yanındaki sokağa, halk Damlataşı Sokağı adını vermiştir. İstanbul Belediyesi mektupçusu sayın Osman Ergin, bu sokağın adını 1934 şehir rehberine Dama-taşı diye kaydetmiştir. Sokağın eski bir adı da Ayazma Sokağıdır; Ayazma ve Damlataşı gibi iki eski güzel ismin yanında Damataşı pek garip düşmüştür. Kilisenin "çan kulesi, bahçede demir çubuklardan yapılmış basit bir kafesten ibarettir. Bahçe ise, Ayvansaray gibi bir amele semtinin ortasında, sükûn içinde dinlenilecek yegâne yerdir; kilisenin mütevelli heyeti bahçeye birkaç tane kanape koydurtacak olursa, semt halkına iyilik etmiş olurlar; bu takdirde bu bahçenin müstakbel adı «Kilise bahçesi» dir (Mart 1947). Bibi.: REK ve ME, Gezi notu.

AYİA VLAHERNA RUM ORTODOKS KİLİSESİ — Büyükadada Ayios Yorgios manastırı avlusundadır. Bir Bizans yapısıdır. Beş basamaklı taş merdivenle inilir. Tavanı tonoz, zemini mermer döşeli İkonostasionu da taştan yapılmıştır (1947).



Hakkı Göktürk

AYİA ZONİ AYAZMASI — «Timiazoni» de denilir, Eğrikapuda Tandır Sokağında Pa-naia Kilisesindedir; kili senin «hieronvima» sının altına rastlar; on dört, basamaklı taş merdivenle inilir, üstü tonoz, zemini malta taşı döşelidir; boyu tahminen 8 metre, genişliği 4,5 metre olup etrafı demir korkuluk ile çevrilmiş eni, boyu ve derinliği l metre bir mermer havuz, gerisinde altı basamak taş merdivenle çıkılır bir sed, havuzun sağ tarafında, üstüne 1902 tarihi hak edilmiş mermer

bir tekne, onun üzerinde de altı adet bakır maşraba vardır.

Merdivenin sağ tarafında ibâdet için bir mihrab, mihrabda da Hz. İsa ile Meryem Ananın ikonlarını taşıyan ahşab bir ikonostasyon vardır.

Ayazma elektrikle tenvir edilmiştir; ayrıca bir avizesi ile birkaç kandili vardır.

Rivayet edildiğine göre Bizans devrinde bu ayazmaya azılı deliler konülurmuş, ki duvarlarında zincirlerin rabtedildiği demir halkalar halâ durmaktadır. Panayırı 31 ağustosta yapılır.



Hakkı Göktürk

AYİİ APOSTOLİ (HAVVARİYÛN) AYAZMASI — Fındıklıda Salıpazarmda, Meclisi Mebusan Caddesinde; bu cadde ile Salıpaza-rı yokuşu kavşağı köşesindedir. Madam Atina Nikolaidi'nin sahibi bulunduğu binada Bayan Zeliha Doğrusöz'ün işlettiği aşçı dük-kânımn altındadır. Alçak ve kahatlı bir demir kapıdan girilir; İçice üç bölmeden mürekkeptir; heyeti umumiyesinin uzunluğu 6 metreyi geçer; her bölmenin tavanı tonos örtülü, zemini çimentodur. Birinci kısma yedi basamak taş merdivanle inilir. Üçüncü kısmın kapısı üzerinde, duvarda taş kabartına bir salib vardır, buraya da iki basamak taş merdiven ile inilir.. İçi bir karış kadar su ile doludur, geçilebilmesi için üzerine bir kalas atılmıştır. Su, nihayetteki kayalıktan damla damla sızmaktadır, ve bir taş çukurun için birikmektedir; bunun önünde de, yerde yine kabartma bir salib vardır. İkinci kısımda, kapıdan girince sağda, on iki basamak hele-zonî bir ahşap merdiven ile bir höcreye çıkılır ki, zemini çimento olup ahşap bir korkuluğu vardır; buradan da demir bir kapı ile, ayazmanın üstündeki eve geçilir; bu hücre, evin sakinleri tarafından kömürlük gibi kullanılıyor olacak, zira, zemini kömür tozu ile kaplıdır.

Rivayete göre Havvariyundan Andria tai-fesiyle Fındıklıya çıkmış, ve orada yerleşmiştir. Bu ayazmanın da o zamandan kaldığı zan-nolunuyor. Celâl Esâd'ın «Eski İstanbul» unda zikrettiği Fındıklıda Saint - Andre kilisesi, bu ayazma hakkındaki rivayet ile yakından ilgilidir.

Hakkı Göktürk

AYİİ APOSTOLİ AYAZMASI — Be

bekte İnşirah Sokağında Ayios Haralambos kilisesi karşısında, Madam Kokoli'nin köşkü bahçesinde, köşkün duvarı altındadır. Evvelce sağa, sonra sola kıvrılan gayet dar, içinde ancak iki büklüm yürünebilen üstü tonoz ve on beş metre kadar uzunluğunda bir yerdir. Suyun kaynağı dağın altındadır, ayazmaya ikinci dirsekte çıkar ve bir künk içinden yarım metre kadar derinlikte ve 0,4x0,7 metre sathında bir sarnıçta toplanır, sarnıca bir sızıntı halinde akar. Kapısının üstünde yunanca bir kitabe mevcut olup tercemesı şudur:

«Her kim bu sudan itikad ile içerse bu Havvariyun berekâtı ile zengin olup ve ümid-lerinde aranmayacaklardır. İstavrakis bunu dua eder, ki bu adam ayazmanın inşa masraflarını üzerine ajjjı, 1742 senesinde ağustos ayında yapıldı». Bu satırların muharririne, yukarıdaki tercümeyi sayın profesör Ritter vermiştir ki, tercemede yalnız «dindarlıkla» kelimesi «itikad ile» şeklinde gösterilmiştir (1947).

Hakkı Göktürk

AYİİ APOSTOLİ RUM ORTODOKS KİLİSESİ — Şişlinin Duatepe nahiyesinde avukat Caddesinde, Lala Şahin ve Evranozzade Sokakları arasındadır; Rumlar arasında daha ziyade on iki havari = Dodeka Apostoli adı ile anılır. Dört duvar üzerine kiremit örtülü bir çatı ve ortasında bir kubbe ile örtülmüş kârgir bir yapıdır. İnşa tarihi 1868 dir.

Narteksi ahşaptır; üç camlı kapısı olup bu bu satırların yazıldığı sırada yalnız ortadaki kapı kullanılmakta idi. dört pencere ile aydınlatılmıştır; Narteksden asıl mabede geçilen kapının üstünde Kostaulo adında biri tarafından ressam Haralambos'a yaptırılmış 1914 tarihli yağlı boya bir «On iki aziz» tablosu vardır. Duvarında büyük kornişler içinden Pavlos, Petros, Nikolaos azizlerin yağlı boya tasvirleri bulunmaktadır; tezyinat olarak bir saat, bir avize, iki bakır kandil vardır. Mabede camlı bir kapıdan girilir. Kubbe, dört köşeli dört sütuna dayanan dört kemer üstündedir. Zemin mermer döşelidir.

Kubbe kasnağında dört pencere, göbeğinde de bir Pantokrator tasviri vardır. Kilisenin, avluya açılan iki yan kapısı daha var-

dır, içerisi dört pencere ve kapı üstlerindeki pencerler ile aydınlatılmıştır.

Tronos (Despot tahtı), anvon ve ikonos-tasiyonu ahşaptır ve tezyinatsız sadedir. Sol duvarda papasların ellerini yıkadığı bir çeşme vardır. Duvarlar yağlı boya aziz portreleri ile tezyin edilmiş olup bunların arasında ressam Basmacidis'in bir «îsanın doğuşu» tablosu, muvaffak olmuş bir eserdir. Kadınlar mahfiline nartefcsden ahşap bir merdivenle çıkılır; duvarlarında, kadınlar mahfilinin ön cephesinde yine. Basmacidis'in fırçasından çıkmış yağlı boya tasvirler vardır. Kilise tezyinat olarak beş büyük, dört küçük avize, on bakır kandil, ve iki bakır şamdan vardır..

Çan kulesi demir çubuklardan yapılmış olup mabedin avlusundadır; avlunun, biri caddeye ikisi yan sokaklara açılan üç kapısı

vardır,


Yüklə 4,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   75




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin