Fakat bizim için burada önemli olan PKK’nın sosyalizm anlayışını ele almak değil, bu alandaki bir dizi geri adımın tam da “siyasal çözüm” çizgisine bağlı olarak ve aynı süreç içinde gündeme geldiğine işaret etmektir. PKK, son olarak 5. Kongre’sinde “Orak-Çekiç” amblemini terkederek bu tutumunu yeni bir boyuta vardırdı.
Kendini artık marksist-leninist görmeyen, proletaryanın devrimci sosyalizmi yerine içi boş ve belirsiz bir “insanlık sosyalizmi”ni savunduğunu söyleyen ve Orak-Çekiç’in simgelediği bir tarihsel ve manevi mirasın yükünden kurtulan bir PKK’ya, içerde burjuvazinin ve dışarda emperyalizmin bundan böyle bir başka gözle bakmaya başlayacağından kuşku duyulamaz.