PKK Marksizm-Leninizm dememek kaygısıyla da olsa, hala “bilimsel sosyalizm”den sözediyor. Fakat unutmuş göründüğü şudur ki, sosyalizmin bilim haline gelmesi, onun proletarya şahsında maddi bir dayanağa kavuşması, proletaryanın tarihsel rolü eksenine oturması ile olanaklı olmuştur. Marks’ın yaptığı ve Lenin’in geliştirip gerçekleştirdiği budur. Dolayısıyla Marks ve Lenin’in adlarından koparılmış bir sözde bilimsel sosyalizm, tarihsel gerçeklerle ve sosyalizm bilimiyle alay etmektir.
Sosyalizm uygulamaları hiç de “dar sınıfsal” bakışaçısıyla hareket ettikleri için değil, PKK’nın iddia ettiğinin tam tersine, çok fazla “geniş” baktıkları ya da bakmak zorunda kaldıkları için başarısızlığa uğradılar. “Geniş cephe”den “bütün halkın partisi” ve “bütün halkın devleti”ne, “dünya barış”ından “genel insanlık sorunları”na kadar bu böyle. PKK bu açıdan yeni bir şey söylemiyor. Kruşçev’den Avrupa komünistlerine uzanan çok bilinen bir lakırdıyı tekrarlıyor. Öte yandan PKK, zaafların eleştirisi adı(109)altında, 20. yüzyılın sosyalizm uygulamalarına karşı inkarcı bir tutuma da hızla kayıyor. PKK 5. Kongre’sinin bu açıdan verdiği işaretler hiç de hoş değildir.