Bibi. Darülaceze, İst., 1947; İSTA, VIII, 4242-4245; R. E. Koçu, Darülaceze (1895-1974), İst., 1974.
AFÎFE BATUR
DARÜLBEDAYİ
bak. ŞEHİR TİYATROLARI
Darülaceze'nin
avlusundan
cami yönüne
bakış.
Darülaceze
Kurumu'nun
izniyle
DARU'L-ELHAN
Osmanlı döneminde İstanbul'da kurulmuş ilk resmi musiki okulu.
DarM-Elhân'ın hazırlayıcısı olan kurum, 1914'te kurulmuş olan Darülbeda-yi'nin musiki koludur, istanbul Şehre-maneti'ne bağlı olarak kurulan Darülbe-dayi, tiyatro, sahne musikisi, Türk ve Batı musikisi türlerinin tümünü bir arada ele almayı amaçlayan ulusal bir konser-vatuvardı. Namık Kemal'in oğlu Ali Ekrem Bey'in (Bolayır) önerdiği "Darü'l-Elhân adı da anlamca "konservatuvar" terimini karşılamaktadır.
Darülbedayi biri tiyatro, öbürü musiki olmak üzere iki bölüme, musiki bölümü de Şark ve Garp musikisi olmak üzere iki şubeye ayrılmış; tiyatro bölümü müdürlüğüne Reşad Rıdvan Bey, musiki bölümü müdürlüğüne de Ali Rifat Bey (Çağatay)(-*) getirilmiştir. Çalışmalar değişiklik ve onarımdan sonra Şeh-zadebaşı'ndaki Letafet Apartmam'nda başlatılmış, ancak okulun resmen açılış töreninin hazırlandığı sırada I. Dünya Sa-
120'si eski yazılı toplam 180 adet notanın yayımlandığı Darü'l-Elhân Külliyatı'nm 22. fasikül kapağı.
Gönül Paçacı koleksiyonu
vaşı patlak verince müdür Andre Anto-ine(->) geri dönmüş, okuldaki eğitim ve öğretim ertelenmiştir (Ağustos, 1914). Bununla birlikte, okulun öğretmen ve öğrencilerinden bir kısmı Ferah Tiyatro-su'nda zaman zaman temsiller vermeyi sürdürmüşlerdir.
Batı musikisi bölümü bir süre sonra kapanmış, Türk musikisini çöküşten koruma, klasik eserleri notaya alarak tespit etme, musiki zevkini topluma yayma amacını güden Türk musikisi bölümü ise çalışmalarına devam etmiş ve bazı mu-sikili temsillere katkıda bulunmuştur.
Savaş şartlarının güçlüğü ile baş gösteren mali sıkıntılar 14 Mart 19l6'da bu bölümün de tamamıyla kapanmasına yol açmıştır.
Darülbedayi'nin kapanmasından sonra yeni bir musiki okulu açılması için Maarif Nezareti'ne bir rapor sunmuş olan Abdülkadir Bey'in (Töre) raporu igörüşü-lerek bakanlıkta dönemin ünlü sanatçı musiki ustadan ile düzenlenen toplantı sonunda bir "musiki encümeni" oluşturulmasına karar verilmiştir. Eski Evkaf Nazırı ve Washington Büyükelçisi besteci Yusuf Ziya Paşa başkanlığındaki musiki encümenince hazırlanan talimatname gereğince, musiki hocası yetiştirecek ve daha çok Türk musikisine ağırlık verecek bir okul olan Darü'l-Elhân'ın kurulduğu bildirilmiştir. Okulun adı Ziya Pa-şa'nın teklifi ile konulmuş olup, "nağmeler evi" anlamındadır. "Musiki encümeni ve Darü'l-Elhân Talimatnamesi", V. Meh-med'in (Reşad) "irade-i seniyesi" (9 Aralık 1916) ve Meclis-i Vükelâ kararı (l Ocak 1917) ile kabul edilmiştir. Bu talimatname ile kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı öğrenim görmesi ve halka musiki icrası ile görevli fasıl heyetleri kurulması öngörülmüştür.
Darü'l-Eİhân'ın ilk yeri Cağaloğlu'nda Himâye-i Etfal Sokağı'nda kagir bir binadır. Faaliyetlerini sonraları Şehzadeba-şı'nda Fevziye Caddesi'nde "inâs" (kadınlar) ve "zükûr" (erkekler) için iki ayrı ahşap konakta sürdürmüştür. Faaliyet gösterdiği son bina Şehzadebaşi'ndaki Damat İbrahim Paşa Külliyesi'nin arkasında oldyğundan, bugün o sokak, "Da-rülelhan Sokağı" adım taşımaktadır.
Darü'l-Elhân'ın kuruluş amacı, musiki sanatının bilimsel bir yolla eğitim ve öğretimi, eski Türk bestecilerine ait klasik eserlerin yayımlanması ve yeniden tanıtılarak canlandırılması olarak özetlenmiştir. Dört yıl süreli eğitim programında Türk musikisi ağırlıklı olarak nota, solfej, ilahi ve ayin-i şerif gibi derslerle ney, tanbur, keman, ud, kanun, lavta, kudüm, santur, def gibi çalgıların öğretimi ve "gına" (şarkı söyleme) eğitimi yer almış, bunlara arp, viyolonsel, alto ve piyano ile genel musiki tarihi, armoni gibi dersler de eklenmiştir. Darü'l-Elhân, Ziya Paşa'mn başkanlığı altında besteci Rahmi Bey, Udi Ali Rıfat Bey ve Bebekli Refik Talat Bey'den oluşan kurulun yönetiminde bir süre faaliyet gösterdikten sonra, savaşın sonundaki yenilgi, İstan-
bul'un işgali gibi zorluklara daha fazla dayanamamıştır. 1918'de erkekler kısmı kapatılmış ve sekiz kişilik bir öğretim kadrosu ile yalnızca Şark musikisi öğretimi verilen "kadınlar kısmı" kalmıştır. O şartlarda fazla bir varlık gösteremeyen bu bölümün öğretim üyelerinin başında Rauf Yekta Bey, Zekâizade Hafız Ahmed Efendi (Irsoy), Levon Hancıyan ve Muzı-ka-i Hümayun'dan Muallim İsmail Hakkı Bey geliyordu.
14 Eylül 1923'te Darü'l-Elhân, İstanbul Valisi Haydar (Yuluğ) Bey'in ilgisi i-le ve Musa Süreyya Bey'in yönetiminde belediyeye bağlı olarak tekrar açılmış ve yönetmeliği değiştirilmiştir. "Musiki encümeni" kaldırılmış, kuruma "Batı musikisi bölümü" eklenmiş, alınacak öğrencilerin hazırlık sınıfından sonra bölümlere ve bu bölümlerde yer alan ihtisas sınıflarına ayrılmasına karar verilmiştir. Hazırlık sınıfından sonra üç yıl süreli Batı musikisi bölümünde şan, piyano, keman, alto, viyolonsel ve öteki saz sınıfları yer almış ve bu bölüme dönemin şu tanınmış musikicileri öğretmen olarak atanmıştır: Zeki Bey, Ekrem Bey (keman);
1926'da Darü'l-Elhân'dan Türk musikisi eğitiminin kaldırılması
üzerine bir araya gelen dönemin ünlü musiki ustadan Darü'l-Elhân
hoca ve talebeleriyle birlikte.
1. Hafız Kemal Batanay, 2. Hafız Zeki Çağlatman, 3. Neyzen Tevfik, 4. Eyüplü Rıza
Bey, 5. Kanuni Vital, 5. Tanburi Dürri (Turan), 7. Hafız Memduh, 8. Neyzen Sait
Paşa, 9. Kemani Ferruh, 10. Udi Ahmet, 11. Ali Rıza Sağman, 12. Hafız Fahri,
13. Neyzen Hicabı, 13. Neyzen ihsan Aziz, 15. Hafız Saadettin (Kaynak),
16. Kemani Faik, 17. Celâl Tokses, 18. Udi Şemsi, 19. Santuri Ziya Bey, 20. Zekiye
Hanım, 21. Abdülkadir (Töre), 22. Zekâizade Ahmet (Irsoy), 23. Rauf Yekta,
24. Muallim Kâzım (Uz), 25. Zahide Hanım, 26. Kemani Kevser, 27. Kemani
Bedriye (Hoşgör), 28. Hafız Hamdi, 29. Sedat (Öztoprak), 30. Osman Şevki
(Uludağ), 31. Hafız Kemal, 32. Vecihe (Datyal), 33. Hadiye (Ötügen), 34. Kanuni
Naime, 35. Muallim ismail Hakkı Bey.
Neyzen Selami Bertuğ koleksiyonu
ğu kadar sanat faaliyetlerinde ve yayınlarında kurum başarılı sonuçlara ulaşmıştır. Şark ve Garp musikisi şubelerinin ortak olarak düzenlediği, Galatasaray Lisesi Salonu, Tepebaşı Kışlık Tiyatrosu, Union Française gibi yerlerde verilen konserler oldukça ilgi toplamıştır. Batı musikisi bölümü öğretmenlerinden Cemal Reşit, Muhittin Sadık, Mesud Cemil, Ekrem Besim beyler; Seyfettin ve Sezai Asaf kardeşler; Hegei ve Nimet Vahid, çeşitli gruplar halinde ve bazı konuk sanatçıların da katılımıyla Union Française sahnesinde sürekli konserler vermişlerdir. O dönemin konser programlan incelendiğinde hem klasik, hem de yeni bestelenmiş eserleri içeren zengin bir re-pertuvarın icra edilmiş olduğu görülür. Bu konserlerde öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla kurulan orkestra ve icra heyetlerini Batı musikisinde Musa Süreyya Bey ile Zeki Bey (Üngör), Türk musikisinde ise Muallim İsmail Hakkı Bey, Muallim Sedat (Öztoprak) ve Muallim Ziya Bey yönetmişlerdir.
Kurumun çeşitli yayın ve araştırma faaliyetleri Türk musiki tarihi açısından
Hegei, Sadri Bey, Nezihe Hanım, Radeg-lia (piyano); Muhittin Sadık (viyolonsel); Kadri Bey (flüt); Veli Bey, Adil Bey (orkestra âlâtı); Asuman Hanım, Şerafettin Bey (teganni); Musa Süreyya Bey (tarih-i musiki ve kompozisyon); Edgar Manas (koro ve kompozisyon); Ali Ekrem Bey (edebiyat ve musiki estetiği).
İki yıl süreli Türk musikisi bölümünde ise keman, kemence, ney, tanbur, santur, ud, kanun, teganni sınıfları açılmış, öğretim kadrosu şu öğretmenlerden oluşmuştur: Nuri Bey, Kevser Hanım, Mustafa Bey (keman); Sedat Bey, Hayriye, Faika, Zehra hanımlar (ud); Muazzez Hanım (kanun); Ziya Bey (santur); Refik Bey, Faize Hanım (tanbur); Emin Efendi (ney); Ruşen Bey (kemence); Rauf Yekta Bey (Şark musikisi nazariyat ve tarihi); Zekâizade Hafız Ahmed Efendi (ilahiyat ve usulât-ı musikiye); İsmail Hakkı Bey (nazariyat ve fasl-ı umumi); Ziya Bey, Zahide Hanım (teganni). Daha sonraları bu kadroya Kemani Reşad Bey ile Tanburi Dürri Bey de katılmışlardır.
Darü'l-Elhân'ın en verimli olduğu dönem bu yıllara rastlar. Öğretimde oldu-
Dostları ilə paylaş: |