Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə832/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   828   829   830   831   832   833   834   835   ...   899
ÇUBUKLU

Tablo H

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçinde Yıllık Atık Oluşum Miktarları ile İlgili Tahminler (milyon ton)

1990

rüntülü sokakları ve çöp yığınlarıyla iç içe bir yaşamı beraberinde getirmiştir. Bu duruma çare olarak 1868'de yeniden düzenlenen şehremaneti, belediye ten-zifat memurları tayin etmiş ve tenzifat a-rabaları alınarak temizlik işi ihaleye verilmiştir. Bu çabaların da karşılıksız kaldığını Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey(->) Bir Zamanlar istanbul adlı eserinde ayrıntılı olarak anlatmaktadır.

1858'de kurulan Altıncı Daire-i Beledi-ye(->), istanbul'un Galata ve Beyoğlu semtlerinin tüm sorunlarıyla, bu arada temizlik sorunuyla da görevlendirilmiştir. Bu dönemde Galata-Beyoğlu civarları Şişli'ye doğru büyümeye başlamış, ancak bu büyümeye uygun bir altyapı ağı tesis edilememişti. Özellikle temizlik ve kanalizasyon hizmetleri yetersiz kalıyordu. Semtlerin pislikleri alelacele kurulan bir tesisle Kasımpaşa Deresi'ne akıtılıyordu. Başlangıcından beri Haliç, kıyı semtlerinin kanalizasyon ve çöp gibi atıklarının boşaltıldığı bir yerdi. Altıncı Daire-i Belediye de, aynı şekilde, mezbahanın atıklarını, çöp ve kanalizasyonunu Halic'e boşaltmaya devam etmiştir. Temizlik hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için 20 Nisan 1859'da çıkarılan "Sokaklara Dair Nizamname"de Altıncı Daire bölgesindeki sokaklar üç sınıfa ayrılmış, temizlik işleri eksiltme usulü ile müteahhitlere verilmiştir. Ayrıntılı düzenlemelere rağmen, Altıncı Daire-i Belediye de temizlik hizmetleri konusunda başarılı olamamıştır. Bunu o dönemde istanbul'a gelen seyyahların gözlem ve hatıratlarından da çıkarmak mümkündür.

istanbul'un temizlik işlerini yürütecek düzenli bir teşkilat ancak II. Meşru-tiyet'ten sonra, Topuzlu Cemil Paşa döneminde kurulabilmiş, 1911'de Nezafet-i Fenniye Müdüriyeti adım alan bu teşkilatın gelişmesini I. Dünya Savaşı koşulları engellemiştir.

Cumhuriyet dönemine gelindiğinde, istanbul'un temizlik hizmetlerinden sorumlu teşkilat, istanbul Belediyesi'dir. İstanbul Belediyesi, Belediye Kanunu'nun 15/1 maddesi ile umuma açık olan yerlerin temizliğine, intizamına bakmak; 15/ 10 maddesi ile umuma ait yerlerde, beldenin umumi temizliğim bozacak şeyleri kaldırmak; 15/13 maddesi ile "umumun selamet, sıhhat ve huzur ve istirahatine tesiri melhuz olan.... süprüntülük mevkilerini ve şartlarım evvelden tespit ve ilan etmek ve ona göre ruhsata bağlamak ve 15/23 maddesi ile sokak, meydan, iskele, köprü, pazar, panayır yerleri gibi umumi mahalleleri daima temiz tutmak, yıkamak, temiz sularla sulatmak, kışın çamur ve karları ve buzları kaldırtmak" ile görevli kılınmıştır. 1984'te 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun ile İstanbul Belediyesi, bir metropol belediyesi teşkilatı haline gelmiş ve kentin temizliğinden artık ilçe belediyeleri sorumlu kılınmıştır. Büyükşehir Belediyesi olarak İstanbul belediyesi ilgili kanunun kendisine yüklediği (madde 6/j) çöplerin ve sana-

^, KEMERBURGAZALIBEn\!) * „

barajı "<& AYAZAĞA

t ÇÖP TRANSFER İSTASYONLARI • ÇÖP DEPOLAMA SAHALARI

istanbul'daki mevcut (üstte) ve proje halindeki (altta) çöp sahaları. Sevim Budak

yi atıklarının toplanma yerlerinin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve imhası için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekten sorumludur. Ayrıca 2872 Sayılı Çevre Kanunu gereğince çıkarılan 4 Mart 1992 tarihli Katı Atık Yönetmeliği, Hastane Atıkları Yönetmeliği ve 11 Temmuz 1993 tarihli Zararlı Atıklar Yönetmeliği de büyükşehir belediyesine bazı yükümlülükler getirmektedir.

Kanun ve diğer düzenleyici işlemler, çöplerin toplanması ve imhası görev ve yetkisini belediyelere veriyorsa da bu görevin belediyelerce yerine getirilemediği, gerekli kaynağın bir türlü sağlanamadığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalar çöp alanlarının yanlış seçiminden dolayı, İstanbul'un çöpünün yine İstanbul halkının zararına olacak şekilde, içme sularına karıştığını ortaya koymuştur. Açıkta depolanan çöplüklerden her gün yeraltı sularına 2.500 ton kirli su karıştığı hesaplanmıştır (bak. çevre sorunları).

1953'e kadar Marmara ve Halic'e dökülen İstanbul çöplerinin, bu tarihte kıyıda kötü görüntüler oluşturması sebe-

biyle karada depolanması için başlatılan çalışmalar sonucu ilk "düzenli" çöp depolama sahaları oluşturulmuştur. Şehre nispeten yakın yerlerde küçük çukurların doldurulması şeklinde başlatılan uygulama, daha sonra derin vadilerden oluşan büyük boşlukların keşfedilmesiyle devam etmiştir. İlk kullanılan çöp depolama sahaları (ki bugün bazıları kapatılmış ve üzerlerinde toplukonuttan sanayi sahalarına kadar varan her türlü yapılaşma izni tanınmıştır) Kemerburgaz, Ha-bipler, Halkalı, Merdivenköy, Sanayi Mahallesi, Ümraniye, Yakacık çöplükleridir. Bu çöplüklerden Habipler, Merdivenköy, Sanayi Mahallesi ve Yakacık çöplükleri günümüzde kapatılmıştır. Yakacık Çöplüğü'nün üzeri toprakla örtülerek kazanılan sahada- çok hatalı bir şekilde toplukonut yapımına izin verilmiştir. 1993'te patlayarak ölümlere sebep olan ve dünya literatürüne ilk "çöp heyelanı" olarak geçen Ümraniye Hekimbaşı Çöplüğü ise kısa süreli kapatılmış ve rehabilitasyon çalışmaları başlatılmıştır.

İstanbul'un çöp ve temizlik sorununa çözüm bulmak amacıyla pek çok proje ve fizibilite çalışmaları yapılmıştır. Bunlardan ikisi özellikle önemlidir. 1980'de Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) çerçevesinde hazırlanan çalışma bunlardan ilkidir. Diğer çalışma ise Mart 1989' da başlayıp, bir kredi anlaşmasının imzalanmasıyla Ağustos 1993'te bitirilebilen CH2M Hill International Ltd ve Antel Arıtma AŞ isimli iki özel şirkete hazırlattırılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Yönetim Etüdü'dür. 1980'de yapılan çalışma (Solid Waste Mahagement in the Metropolitan Area of istanbul, Final Report) İstanbul çöpleri bakımından iki önemli gerçeği ortaya çıkarmıştır. Bunlardan birincisi İstanbul'un ve özellikle gecekondu bölgelerinin toplam atık miktarının yüzde 90'a yakınının 40 milimetreden küçük atıklardan, yani kül ve cüruf gibi maddelerden oluşması dolayısıyla, bunların yakma ünitelerinde yakılıp bertaraf edilemeyeceği; sadece ve sadece depo edilerek bertaraf edilebileceğiydi. Bu da birçok yeni çöp sahaları demekti. İkinci gerçek ise yine aynı nedenlerden dolayı klasik sıkıştırmak çöp toplama araçları almaya devam etmenin çok verimsiz ve gereksiz olduğuydu. Bu çalışmada 1995'e kadar çöp miktarında gerçekleşmesi tahmin edilen artış ve sanayi çöpleri ve bileşimleri de hesap edilmiştir. Bu hesaplamada kişi başına çöp üretimi günlük 0,8 kg, yıllık 297 kg olarak esas alınmıştır. 1979 için İstanbul'un toplam çöp miktarının, nüfusun 1.288.000 olduğu dikkate alınırsa, yılda 1.030.400 ton olduğu hesap edilebilir. (1985-1987 arasını kapsayan dönemde aynı çöp miktarının günde yaklaşık 5.000 tona, günümüze gelindiğinde ise yaklaşık 8.000 tona yükseldiği tahmin edilmektedir). İstanbul'da iskân ve ticaret bölgelerinden kaynaklanan katı atıkların içinde bulunduğu tahmin edilen 330.000 ton dönü-

1,11


Avrupa Yakası

0,55


Asya Yakası

1,66


Toplam

şüme tabi tutulabilecek nitelikteki maddenin, ancak 50.000 tonu dönüştürülebilmektedir.

1994'e gelindiğinde ise 1980'de yapılan yukarıdaki çalışma baz alındığında, İstanbul'un tüm bölgelerinde kullanılan plastik miktarının üç kat artarak yüzde 3'ten yüzde 10-12'ye çıktığı, cam miktarının yüzde 1-2'den yüzde 3-5'e çıktığı, kâğıt miktarının yüzde 10'dan yüzde 15'e, madeni atıkların ise 1-1,5'tan yüzde 2-2,5'a yükseldiği tahmin edilmektedir. Buna ilaveten atıkların birim ağırlığında da 350-400 kg/m3'ten 170-350 kg/m3'e doğru bir düşüş kaydedilmiştir. Bu arada nüfusun aşırı şekilde arttığı ve artmaya devam ettiği ve günde kişi başına üretilen çöp miktarının da 0,8 kg'ye takılıp kalmadığını vurgulamak gerekmektedir. Aynı zamanda çöplerin bileşimleri de değişmiştir: Gecekondu nüfusunun yaşadığı bölgelerde çöp bileşimi küçük tanelidir ve kış aylarında kül biçiminde kendini göstermektedir. Gelir düzeyi yüksek nüfusun yaşadığı bölgelerde ise çöp bileşimi iri tanelidir ve genelde plastik, cam ve karton esaslıdır. Ayrıca bu bölgelerde günlük çöp üretiminin kişi başına 1,5 kg'yi geçtiği görülmektedir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Yönetim Etüdü, 1994'te planlama aşamasından uygulama aşamasına geçebilmiştir. Bu etüt 1990'dan başlayarak 2020'ye uzanan bir tahmin yelpazesi o-luşturmuştur. Bu etüde göre 1992'de İstanbul'da yılda 2.000.000 ton katı atık, 40.000 ton da sanayi atığı üretilmiştir. 2020'de ise katı atık miktarı ikiye katlanarak 4,8 milyon tona ulaşacaktır.

Aynı çalışmaya göre 1990'da kişi başına ortalama atık oluşumu, Avrupa yakasındaki belediyeler için 0,66 kg/kişi/ gün, Asya yakasındaki belediyeler için 0,58 kg/kişi/gün 21 belediyenin tümü için 0,63 kg/kişi/gündür.

Bu değerin 2000'de 0,75 kg/kişi/güne yükseleceğini nihayet 2020'de 0,80 kg/ kişi/günü bulacağını tahmin etmektedirler. Yine bu çalışmada İstanbul'da günde 4.500 ton çöpün üretildiği hesaplanmıştır. Bu miktarın 2000'de 7.340 tonu aşıp 2020' de 13.010 tonu bulacağı tahmin edilmektedir. Bu atıkların, geri kazanılamayan bölümü için Avrupa yakasında yaklaşık 77.000.000 m3'lük, Asya yakasında ise yaklaşık 44.000.000 m3'lük depolama sahasına ihtiyaç olacağı da ifade edilmektedir. Projenin esası bu çöplerin Avrupa yakasında Küçükçekmece, Bakırköy, Eyüp, Gaziosmanpaşa, Şişli; Asya yakasında Pendik, Kadıköy ve Ümraniye




Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   828   829   830   831   832   833   834   835   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin