Kendi sevmiş, kendi yapmış kendi bilmiş kendini Kendi zâtında sıfâtın eylemiş seyrân Hakk
dediği gibi.
Katreler deryâda, deryâlarda katre gizlidir
Nâr içinde nûr var nûr içre niyrân istemem
Kudreti aşkından âlâ var mı Rabbü'l-âlemin
Her ne var aşkın Kemâli, aklü iz'an istemem
diyebiliriz.
Bütün peygamberler hazeratı, insan şeklinde halkolunmuşlardır. Fakat Âdem aleyhisselâm başka, MUHAMMED aleyhisselâm başkadır. İtibâr sonadır, fazilet bakımından. Âdem aleyhisselâm vücûd itibâriyle buğdaydan yer ve cennetten kovulur. Havvâ anamız (Âdemim) diye ağlarken, Âdem babamız da «Rabbim bizi affet» diye ağlardı.
Fakat yenilen dâne buğdaydan ziyâde insan ruhunun, idrâkinin Hakktan başkasına olan iltifatıdır.
İşte bu ve emsâli sırlara yalnız hikâye gözüyle bakanlar aldanırlar, başka sırları çözmek için ser olmak lâzımdır. Her ilimde ihtisasın bir mevkii vardır ve şümullüdür. İtirazlar, ukalâlıklar, münakaşalar sırları gizler ve üzerine bir kilit daha koyar.
Dostları ilə paylaş: |