H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)



Yüklə 1,44 Mb.
səhifə64/111
tarix18.05.2018
ölçüsü1,44 Mb.
#50702
növüYazı
1   ...   60   61   62   63   64   65   66   67   ...   111

Günümüz dünyasında proletarya devrimi ve sosyalizm için nesnel koşullar her zamankinden daha çok olgunlaşmıştır. Dünya devriminin yeni dalgası, gerek maddi koşullar ve gerekse tarihsel deneyim bakımından, çok daha ileri bir noktadan işe başlayacak ve bu kez nihai zafer için koşullar her bakımdan daha uygun olacaktır.” (TKİP Programı, Giriş)


SY Kızıl Bayrak (Sayı: 19, 28 Temmuz 2001)(243)...(244)

****************************************************

11 Eylül: emperyalist gericilik ve savaş(245)...(246)

****************************************************

Emperyalist gericilik dizginlerinden boşalıyor

ABD’nin kalbi durumundaki iki kentte ABD emperyalizminin kudretinin simgesi durumundaki iki hedefe gerçekleştirilen saldırıların kaynağı henüz bilinmiyor. Fakat saldırıyı gerçekleştirenlerin ABD emperyalizminin özellikle son on yıldır göklere çıkarılan gücünün sınırlarını ortaya koymayı amaçladıkları kesindir. Şimdiden sayıları milyonları bulan mazlum ülke insanının hayatına malolan “yeni dünya düzeni”nin gücünü sınırsız sanan bu küstah jandarması, kendi evinde beyninden ve kalbinden vurulmuştur.

Bunun binlerce sivil insanın hayatı pahasına olması insani açıdan trajiktir. Komünistler olarak saldırılar sonucu ortaya çıkan bu durumu olağan karşılamamız ve onaylamamız düşünülemez. Fakat bu, yaşanan saldırının ABD emperyalizmine vurduğu darbenin politik anlamını ve önemini hiçbir biçimde ortadan kaldırmaz.(247)

Tarihin en büyük suç dosyasının failleri

Tüm tarih boyunca sivil halkın, üstelik kitleler halinde, üstelik ilan edilmiş bir savaşın bile olmadığı koşullarda, kuralsızca ve acımasızca imha edilmesi, emperyalistlerin ve gericilerin olağan bir kirli icraatı olagelmiştir. Bugün binlerce sivil Amerikalının ölümünü istismar eden ve bunu dünya çapında kuralsız ve kirli bir savaş için dayanak olarak kullanmaya çalışan o aynı Amerikan emperyalizmi, tarihin bu açıdan gördüğü en kanlı ve geniş çaplı kitlesel insan kırımlarının dolaysız sorumluluğunu taşımaktadır.

Onun bu alandaki sivil kitlesel suç dosyası öylesine kabarıktır ki, bu açıdan modern tarihte yalnızca Hitler faşizmi ile kıyaslanabilir. Hiroşima ve Nagazaki’den Kore’ye, Vietnam’dan Endonezya’ya, Irak’tan Afrika’daki ve Balkanlar’daki etnik kırıma kadar, ABD milyonlarca sivil insanın yokedilmesinin dolaysız suçlusu durumundadır. Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombaları yok yere bir anda 300 bin sivil insanı buharlaştırmış, bu kentlerde taş üstünde taş kalmamıştır. Vietnam’da, ulusal özgürlük ve bağımsızlık için mücadele eden mazlum bir halk, bunu, ezici bir çoğunluğu sivillerden oluşan 3 milyon insanın hayatıyla ödemiştir. Doğrudan ABD’nin tezgahladığı faşist Suharto darbesiyle Endonezya’da 3-5 gün içerisinde 1 milyon civarında komünist ve ilerici tam bir sürek avıyla katledilmiştir. Ve daha on sene önce, ABD emperyalizminin Ortadoğu hakimiyetinde gedik açılmasın diye, 300 bin Iraklı Amerikan savaş makinasının marifetiyle çöllere gömüldü. Afrika’da milyonlarca, Balkanlar’da yüzbinlerce masum sivil insan, ABD emperyalizminin de kışkırtıcı olarak doğrudan rol üstlendiği etnik boğazlaşmalar içinde hayatını yitirdi. Onbinlerce ilerici-devrimciyi sistematik bir kirli savaşla yokeden Latin Amerika diktatörlüklerini işbaşına getiren ve doğrudan(248)yönetenin de ABD emperyalizmi, son saldırıda beyninden vurulan Pentagon olduğunu, gökkubbenin altında yaşayan hemen herkes biliyor. Latin Amerika’nın burada yalnızca en kanlı örnekleri oluşturduğunu, gerçekte Türkiye de dahil tüm dünyada bunun böyle olduğunu eklemek bile gereksiz.

Fazlasıyla eksik olan, örneğin siyonist savaş makinası tarafından Filistin halkına karşı ABD’nin tam desteğiyle aylardır sürdürülmekte olan kirli yoketme savaşını bile içermeyen bu suç dosyası, ABD emperyalizminin dolaysız savaş ve kirli savaş icraatını ortaya koyuyor. Son saldırıyla yerle bir olan “ikiz kuleler”in ekonomik ve mali alanda simgelediği ve ABD’nin patronluğunu yaptığı küresel kapitalizmin çıkarları uğruna, onyıllardır dünya ölçüsünde uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların milyarca insanın yaşamında yarattığı yıkım ve ölümleri de buna eklerseniz, dünya tarihinin gördüğü en barbar güçle karşı karşıya olduğunuzu görürsünüz. ABD emperyalizminin dünya hegemonyası ve ağırlık merkezini ABD ekonomisinin oluşturduğu dünya kapitalizmi, dünya çapında sosyal yıkıma ve bir kitlesel insan kırımına dayanıyor. Tarihte böyle bir barbarlık görülmemiştir.

Sivil ve masum insanların ölümünü hiçbir biçimle onaylamıyoruz. Ama emperyalist dünyanın ABD’deki saldırı üzerinden bu çerçevede yürüttüğü tepeden tırnağa ikiyüzlü ve demagojik kampanyayı da tiksinti verici buluyoruz.

Halklara ve ilerici akımlara savaş ilanı

New York ve Washington’daki saldırılar ABD emperyalizmine kelimenin tam anlamıyla bir moral darbe olmuştur. Emperyalist şefleri ilgilendiren ve ezen de sorunun daha çok bu yanıdır. Binlerce insanın ölümü ve maddi hasar onları(249)sanıldığı kadar ilgilendirmiyor. Onlar için önemli olan kendi evlerinde canevlerinden vurulmuş olmaları ve bunun karşısında tümüyle çaresiz kalmalarıdır. Saldırı, her yıl yüzmilyarlarca dolar yutan ABD güvenlik aygıtlarının ve istihbarat ağlarının da iflası olmuş, dünya ölçüsünde en hararetli Amerikancılar da dahil olmak üzere herkes bunu böyle yorumlamıştır.

Şimdi ABD emperyalizmi ve onun etrafında kenetlenen emperyalist NATO güçleri, saldırının bu çerçevede açtığı yarayı onarmak kaygısıyla mazlum halklara, onların temsilcisi olarak dünyanın tüm ilerici, devrimci güçlerine savaş ilan etmiş durumdalar. Kirli yoketme savaşlarının ustası olarak tanınan ve şu günlerde suç dosyası ABD’de yayınlanan kitaplara konu olan Henry Kissenger, bu savaşın soğukkanlı ve acımasız olacağını, tam sonuç alınıncaya kadar sürdürüleceğini dile getirmiş bulunuyor. Benzer söylemler, ABD’li şeflerin yankısı olarak dünyanın dört bir yanında emperyalist ve gerici politikacılar ve medya organları tarafından şu günlerde hummalı bir kampanya olarak tekrarlanmaktadır. Bu kampanyada sisteme karşı her türlü ilerici ve devrimci ses ve çaba “terörizm” olarak kodlanmaktadır. “Uluslararası terörizme karşı mücadele” adı altında dünya çapında ilerici, devrimci akımlara karşı bir cadı kazanı kaynatılacağı, bir sürek avı başlatılacağı açıkça ve küstahça ilan edilmektedir.


Yüklə 1,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   60   61   62   63   64   65   66   67   ...   111




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin