Sonradan tasfiyeci platforma kayan insanların hareketimiz üzerindeki en büyük tahribatı, onun bu güçlü yanını içten içe kemirmek ve zayıflatmak olmuştur. Bu tür öğeler, daha başından itibaren, biri diğerine bu uğursuz görevi bir miras olarak devrederek, güçsüz, güvensiz, iddiasız ve zavallı kişiliklerini hareketimizin bir niteliği haline dönüştürmek istemişlerdir, EKİM’in düzeyine yükseleceklerine, onu kendi düzeylerine düşürme eğilimi ve çabası içinde olmuşlardır. Olağanüstü Konferansımız hem bu tasfiyeci düşünce ve davranış çizgisinin son temsilcilerini süpürüp atarak, hem de böylelerinin saflarımızda ortaya çıkışını ve yaşama imkanı bulmasını kolaylaştıran zaaflarımızı irdeleyerek, önemli bir başarı elde etmiştir.