Beşinci Yıl başyazısının bir çözüm reçetesi sunmadığı tartışmasızdır. Fakat sorunu doğru koyuyor ve tanımlıyordu. Bu bir sorunun doğru çözümünün önkoşuludur. Gerekli olan çözüm reçetesi değil, ideolojik çizgimizle uyumlu, doğru ve sağlam bir örgüt perspektifidir. Buna ise öncelikle sorunun doğru konuluşu ile ulaşılabilir. Beşinci Yıl başyazısının anlamı, önemi ve değeri asıl olarak buradadır. Henüz yeni ve son derece dar olan örgüt yaşamımızın hergün kendini yeniden üreten sayısız sorunları var. Bunları kendi içinde tartışarak ve her birine kendi başına bir çözüm bularak örgütsel sıkıntılarımızın geride kalacağını sanmak vahim bir yanılgı olur. Bu tür bir tartışma ve çözüm arayışı, bir kısır döngü yaratmanın ötesinde, gerçek bir tuzaktır da. Bu, ideolojik çizgimizin sınıf perspektiflerimizin gereklerine uygun bir politik ve örgütsel gelişmenin sorunlarını tartışmak yerine, bugünkü verili örgütsel varlığımızın darlığına kendimizi hapsetmek, gide gide ideolojik çizgimizden kopmak olur.