Alınan “mesafe”nin bu sınırlılığı, öncü parti düzeyi ile bugünkü örgüt gerçeğimiz arasındaki mesafeye de kendiliğinden işaret etmektedir. Ve parti ile aramızdaki mesafenin esas alanı bu olduğuna göre, bundan, içinde bulunduğumuz parti yılında yoğunlaşma ve yüklenmenin esas alanının ne olması gerektiği de aynı şekilde kendiliğinden çıkmaktadır.
Öncü parti düzeyini yakalama mücadelesinde, gelişmenin salt pratik-örgütsel yönü açısından bakıldığında bile, önümüzde sınırsız ölçüde bir sorunlar alanı var. Gelişmemizin sorunlarını ve bundan çıkan görevleri, bu çeşitliliği ve karmaşıklığı içinde kavramak ve gerçekleştirmek durumundayız. Yine de, gözönünde bulundurmamız gereken kritik bir nokta var. Sınıf hareketinin politik ve örgütsel gelişimini hızlandırmak ve bu çaba içinde sınıfın ileri unsurlarını sosyalizme ve komünist örgüt saflarına kazanmak süreci, bugünkü koşullarda tüm öteki örgütsel-pratik sorunların ortak zeminidir. Örgütümüzü geliştirip yaymayı, sağlam temellere oturtmayı, mevcut kadrolarımızı devrimcileştirmeyi, yeni kadrolar kazanmayı, illegalitemizi kuvvetlendirmeyi, disiplinimizi pekiştirmeyi, kitle bağlarımızı geliştirmeyi, kitlelere önderlik etme yeteneği kazanmayı vb., vb., tüm bu sorunları, sınıfı devrim(280)cileştirme ve sınıfın ileri kesimlerini sosyalizme kazanma mücadelesi ekseninde çözmek perspektifiyle hareket etmek durumundayız.