Bu doğru kavrayış, EKİM’e bugün geleneksel hareketten temel noktalarda tümüyle farklı bir ideolojik kimlik kazandırmakla kalmamış, tam da öngörüldüğü gibi, doğru perspektifler ışığında yürüyen bir politik-örgütsel gelişmenin de önkoşulu ve sağlam zemini olmuştur.
Genel planda olduğu kadar Türkiye devriminin temel sorunlarıyla da ilgili olarak, popülist ideolojik şartlanmaların ürünü olan demokratizmi aşmak ve net bir sosyalizm perspektifine ulaşmak; demokrasi mücadelesini bu perspektif içinde yerli yerine oturtmak; pratik sınıf yönelimini olayların baskısıyla ve kendiliğinden değil, fakat marksist dünya görüşünün özüne dayalı bir ideolojik açıklık temelinde yaşamak; karşı-devrimin baskısına, tasfiyeci basınca ve dönemin güçlüklerine birarada göğüs gererek, illegal temellere dayalı ihtilalci bir sınıf örgütlenmesi yaratma çizgisinde kesin bir kararlılık göstermek; bu çerçevede, illegalite-legalite ilişkisinde isabetli bir ilkesel ve pratik davranış çizgisi göstermek; Kürt özgürlük mücadelesinin özel politik önemini daha başından itibaren ve doğru kapsamıyla görmek, fakat bunu ulusal özgürlük mücadelesinin toplumsal-siyasal karakteri ve tarihsel(278)sınırlarıyla ilgili açık bir kavrayışla birleştirmek; tasfiyeci savrulmaları zamanında teşhis etmek, ideolojik içeriğiyle olduğu kadar dış koşullarla da bağlantısı içerisinde tahlil etmek ve buna karşı sistematik bir mücadele yürütmek, vb., vb...