Oysa bu çapta bir ağır kriz ortamı, işçileri ve emekçileri etkin bir mücadele içine sokmak, saldırıların onlarda yarattığı öfkeyi sokağa ve düzene yöneltmek için düşünülebilecek en uygun nesnel zemindir. Peki buna yönelik devrimci çabanın yoğunluğu, çapı ve temposu nedir? Devrimci mücadelede yolalabilmek için bunca uygun fırsatlar ne ölçüde kullanılabilmektedir? Bir devrimci görev ve sorumluluklarını, bu sorularda ifade bulan gerçekliğin dışında ele alamaz. Karınca kararınca sürüp giden rutin bir çalışmayı devrimci sorumlulukların gerçekleştirilmesi sayamaz.