İşçi sınıfı günden güne ağırlaşan çok yönlü bir kriz dönemine öncü partisinden yoksun olarak giriyor. Çelişkilerin keskinleştiği ve çatışmaların daha da sertleşeceği bir yeni döneme işçi sınıfının bir kez daha partileşme düzeyi kazanmış bir devrimci önderlikten yoksun olarak giriyor olması, şüphe yok ki, bugün devrimci siyasal mücadelenin en temel zaafı durumundadır. Bu zaafın sorumluluğu ise işçi sınıfı devrimcileri olarak biz komünistlerin omuzlarındadır. Saflarımızda haklı olarak yoğun bir ilgi ve heyecanla karşılanan ‘94 Dönemeci başlıklı değerlendirme bu sorumluluğa açık bir biçimde işaret etmektedir. Fakat bununla kalmamakta, komünistlerin, sınıfın devrimci önderlik ihtiyacını süratle karşılama istek ve kararlılıklarını da ortaya koymaktadır.