Bugünkü koşullarda sermayenin sınıf hareketini saptırıp denetim altında tutmasında dinsel gericilik bir başka temel araçtır. Bir ideolojik-politik akım olarak dinsel gericiliğin RP şahsında sınıfın geri katmanları üzerinde her zaman belli bir etkinliği vardı. Fakat bu bugüne kadar daha çok pasif bir etkinlik olarak kalmakta ve RP işçi eylemliliklerinde herhangi bir rol oynayamamaktaydı. Özellikle son yerel seçim başarısının ardından dinsel gericilik(222)bu alanda yeni bir role soyunacak gibi görünüyor. Bu rol ikilidir. Kitlelerin düzene karşı birikmiş tepkisini gerici kitle hareketleri biçiminde saptırıp yozlaştırmak bunun bir yönüdür. 10 Nisan Bosna gösterileri bunun çarpıcı bir örneği olmuştur. İşçilerin sermayenin saldırılarına karşı gösterdiği kitlesel tepkileri denetim altına alarak aynı gerici siyasal kanala akıtmaya çalışmak ise bunun bir öteki yönüdür. Nitekim son işçi eylemlerinde bunun ilk belirtileri de ortaya çıkmış bulunmaktadır.