Tekelci burjuvazi, emperyalizmin de tam desteği ile, 1965-1971 devrimci yükselişini 12 Mart askeri darbesiyle, 1974-1980 yükselişini ise 12 Eylül askeri darbesiyle durdurabildi. Kitlelerin bilinç ve örgütlenme düzeylerinin zayıflığı, reformizmin yaygın etkisi ve tutarlı devrimci bir önderliğin yokluğu koşullarında, sermayenin karşı-devrim operasyonları toplumsal muhalefeti durdurmada ve devrimci hareketi ezmede kolay başarılar elde etti. Ne var ki bu başarılar sermaye düzenine bir süre için nefes aldırsa da, kapitalist ekonominin yapısal nitelikteki krizine hiç bir çözüm üretememiştir. Tersine, yılları kapsayan bu operasyonlar Türkiye kapitalizminin çözümsüz iktisadi, sosyal ve siyasal sorunlarla yüzyüze olduğunu ve yaşamakta olduğu krizin yapısal niteliğini açık-seçik hale getirmiştir.