“EKİM üyesi, haklarını kullanmasını bilen, ama görevlerine de çok sıkıca sarılan bir üye olmak zorundadır. Son bir yıllık sürece bakıyorum, özellikle Beşinci Yıl başyazısından sonrasını kastediyorum; evet, önderlik sorununa yapılan vurgu, sürecin burada tıkanmasına yapılan vurgu, belli üyelerde, hatta bazen önemli bir kesiminde, kendi görevlerini aksatırmanın meşru bir zemini haline getirilebilmiştir. Bir savunma aracına dönüştürülebilmiştir. Ben buradan hareketle kadroların görevleri ve sorumluluklarına bir vurgu yaptım. Sorunun bütünüyle bu çerçevede anlaşılması gerekiyor.” (Devrimci Politika ve Örgütlenme Sorunları, s.250- 251)