Asıl kritik sorun, proletarya partilerinin gündelik yaşamında ve işleyişinde, bunun somut gerçekleşmesinin kendisini nasıl gösterdiğidir. Bu konuda Lenin’in merkeziyetçilik ile ademi merkeziyetçilik kavramlarının diyalektik ilişkisi üzerine düşüncelerini hareket noktası olarak alabiliriz. Faaliyetin ve her türlü bilginin yönetici organda merkezileşmesinin özel önemine değinen Lenin, sorunu özetle şöyle tanımlamaktadır:
“Bu, bizi bütün parti örgütünün ve bütün parti faaliyetinin son derece önemli bir ilkesine vardırıyor: Bir yandan, hareketin ve proletaryanın devrimci mücadelesinin ideolojik ve pratik yö(156)netimi açısından mümkün en fazla merkeziyetçilikgerekli iken; öte yandan parti merkezinin (ve dolayısıyla bir bütün olarak partinin) hareketten sürekli haberdar edilmesi ve partiye karşı sorumluluk açısından, mümkün olan en fazla ademi merkeziyetçilik gereklidir. ... Hareketin yönetimini merkezileştirmeliyiz. Aynı zamanda (...) partinin tek tek üyeleri, partinin çalışmalarına tek tek katılanlar ve partiye dahil olan ya da bağlı bulunan her çevre açısından,