'95 yılı için “atılımlar” vurgusu işte tam da bu nispi başarısızlıktan gelmektedir. Bu yılı, atılım vurgusuyla aynı anlama gelmek üzere, gerçek bir sıçrama yılı olarak kazanmak zorundayız. Sıçrayacağımız hedef partidir; dolayısıyla sorun, işçi sınıfının öncü partisi düzeyi ile bugünkü gelişme düzeyimiz arasında varolan mesafeleri her cephede tüketmektir.
Böyle olunca, bir başka açıdan sorun, öncelikle partiyle aramızdaki mesafeyi doğru değerlendirmek ve tanımlamak olarak çıkmaktadır karşımıza. Bu değerlendirme bize, görevlerimizi belirlemek, öncelikleri ve yüklenme alanlarını doğru saptamak, güç ve imkanlarımızı buna göre planlamak ve yoğunlaştırmak olanağını verecektir. Bunu başarırsak ve çok olağandışı gelişmeler yolumuzu kesmezse eğer, partiyle aramızdaki mesafeyi bilinçli ve planlı bir çalışmayla tüketmeyi güvencelemiş olacağız.