Dikkate değer olan ise, PKK’nın, sermaye sınıfının her türlü devrimci gelişmeye düşman olan bu en gerici ve Amerikancı çevrelerinin, salt Kürt sorununun devrimci birikimini yoketmeyi ve düzeni bu temel sorunun yarattığı sıkıntılardan kurtararak düze çıkarmayı amaçlayan çıkışlarını cesaretlendirmesidir. PKK’nın, Kürt sorununu bu çevrelerle çözmeyi uman bir Kürt hareketinin Türkiye işçi sınıfı ve emekçileri için ne anlam ifade edeceğine fazlaca aldırmadığı görülüyor. Öte yandan, sorunu Türk burjuvazisiyle nasıl çözebileceğini her fırsatta yineleyen PKK’nın, bu aynı sorunu Türkiye işçi sınıfı ve emekçileriyle nasıl çözebileceği üzerine susması da aynı şekilde dikkate değerdir.