Geniş işçi ve emekçi yığınları, eğer kendi acı ve sefaletlerinin gerçek sınıfsal-toplumsal nedenlerini kavrayamazlarsa, bu kesimler üzerindeki dinsel boyunduruk da sürüp gidecektir. Geniş işçi ve emekçi yığınlar sözkonusu olduğunda ise, bu nesnel-sınıfsal nedenler ancak somut sınıf mücadelesi aracığıyla değiştirilip, o ölçüde kavranabilir. Bu olmadan, yani geniş yığınlar, dinsel boyunduruğu koşullayan faktörlere karşı somut sınıf mücadelesine çekilmeden, hiç bir soyut eğitsel çaba dini kitlelerin beyninden söküp atamayacaktır. Demek oluyor ki, emekçi yığınları dinsel boyunduruktan kurtarma savaşının başarısı, herşeyden önce, bu yığınların somut sınıf savaşı pratiği içine çekilebilmiş olmasını gerekli kılar. Buradan çıkacak dolaysız sonuç ise, dine karşı mücadele hedefine bağlı olmalıdır. Bu hedeften koparılmış, bu hedefi sakatlayan bir din karşıtı mücadele, komünist yaklaşımın tümüyle dışındadır ve mücadele edilmesi gereken bir yaklaşımdır.