Resmi dildeki ifadesiyle “Türk-Yunan uyuşmazlığı”nın uzun bir geçmişi var ve zaman içinde sorunlar azalmamış, tersine çoğalmıştır. Her iki ülkenin gerici burjuvazileri ve hükümetleri, bu anlaşmazlıkları sürekli olarak etkili bir iç politika malzemesi olarak kullanmışlardır. İki halk arasında karşılıklı bir nefret ve düşmanlığı körüklemeyi değişmez bir politika olarak izleyegelmişlerdir.
İçte halk kitlelerini şovenizmle zehirlemeyi ve sersemletmeyi geleneksel bir politika olarak izleyen Türk burjuvazisinin bu doğrultuda kullandığı iki temel tema, Ermeni ve Yunan halklarına karşı aşağılık bir düşmanlıktır. Türk devleti, kardeş Yunan halkına karşı düşmanlığı ihtiyaç duyduğu her durumda depreştirebilmek için, gerici Yunan devleti ile olan çok değişik uyuşmazlık konularından döneme ve duruma göre yararlanmaktadır.