4) Öte yandan ABD, Güney Kürdistan’ı fiilen Irak’tan ayırarak kendi dolaysız kontrolü altına aldı. Güney Kürdistan’da kurdurduğu kukla Kürt devleti aracılığıyla, hem Musul ve Kerkük petrolünü kendi dolaysız denetimine almak istiyor. Ve hem de, bu kukla devleti, bölgenin bir başka temel sorunu olan Kürt sorununun sistem içi çözümü için bir dayanak olarak kullanmak hesabı yapıyor. Bu, ABD’nin yalnızca bölge halklarına ve bölgedeki devrimci süreçlere karşı değil, fakat aynı zamanda rakip emperyalistlere karşı da elde ettiği önemli bir avantaj oldu. Yine Güney Kürdistan’daki gelişmelere bağlı olarak ve Kürtleri Saddam yönetimine karşı korumak yalanının arkasına saklanılarak, ABD emperyalizmi, Türkiye Kürdistanı’na Çekiç Güç adı altında askeri olarak da yerleşti.