Politik mücadele sahnesine bir türlü çıkamamak ile bunu kolaylaştıracak ve hızlandıracak bir devrimci önderlikten yoksunluk, bugün sınıf hareketinin birbirine yakından bağlı iki temel zaafı durumundadır. Önderlik boşluğu işçi sınıfının yeni genel çıkışlar yapmasını güçleştiriyor. 20 Temmuz, işçi sınıfının sendika bürokrasisine duyduğu büyük güvensizliği tescil etmiştir. Dolayısıyla sınıf cephesindeki gelişmeler, (derinden derine yaşanan mayalanma ile gelişmekte olan yeni kitle hareketinin yaratacağı kaçınılmaz olumlu etkilerin kendiliğinden ne getireceği bir yana bırakılırsa), bundan böyle önderlik boşluğu ve arayışına ne ölçüde yanıt verilebileceğine sıkı sıkıya bağlı olacaktır.