Bizde bu tür zaafları “perspektif zayıflığı”na yormak kolaycı(252)bir moda eğilimdir. Bunun perspektif zayıflığı ile dolaysız bağı elbette bir gerçektir. Fakat bu tür bir izah pratik ataleti, politik duyarsızlığı ve elbette bu arada örgütsel beceriksizliği perdelemenin, ya da onu geri plana itmenin bir olanağı haline getirildi mi, tam da bu sayede sözkonusu zaafı süreklileştirmenin en kestirme yoluna da girilmiş olunur. Maalesef açık ya da örtülü olarak yapılan çoğunlukla budur. Saflarımızdaki bu sözde “ideolojik bakma” kolaycılığına, bu kolaycılığın arkasına saklanan konformizme bugüne kadar fazlasıyla prim verilmiş, bu ise sorunun pratik çözümünü hep sürüncemede bırakmıştır. Şunun artık net bir biçimde kavranması gerekiyor; hiç değilse gelinen aşamada, sorun artık ideolojik değil fakat tümüyle pratiktir. Sorun perspektifte değil fakat tümüyle davranıştadır. Elbette burada da “ideolojik” kapsama giren ciddi sorunlar vardır, fakat bu o kastedilen “perspektif zayıflığı” sorunundan tümüyle farklı bir sorunlar alanıdır. Ve artık örgütün daha ciddi ve etkili bir biçimde bu zaaflara vurmasının zamanıdır.