Devrimci hareketin tümü de kendisini marksist-leninist olarak niteleyen ve sınıfın öncü partisini yaratmak iddiasında olduğunu söyleyen sayısız grubu, sınıf hareketinin bu canlı döneminde neden ona bu ölçüde uzak kaldıklarını bugüne dek izah edebilmiş değildirler. Bir ara piyasaya biraz utangaçça sürülen izahlardan biri, o dönem ileri bir devrimci politizasyonun küçük-burjuva katmanlar tarafından gösterildiği, dolayısıyla devrimci kitle hareketinden kopulmak istenmediği sürece, bu kesimler üzerinde yoğunlaşmanın günün devrimci görevleri açısından kaçınılmaz olduğu şeklindedir. Burada kısmi bir gerçek payı elbette yok değil. ‘70’li yıllarda küçük-burjuva katmanların daha ileri bir politikleşme düzeyi içinde oldukları bir gerçektir. Fakat bu olgu bizzat küçük-burjuva devrimci akımın varlığı ve gösterdiği siyasal çabadan ayrı kavranamaz.