Sosyal-demokrasiden sosyal-reformizme kadar genel olarak reformist akım, sermayenin sınıf kitlelerini dizginlemede ve denetim altında tutmada bir öteki temel aracıdır. Reformizmin bir ideolojik-politik düşünüş ve davranış tarzı olarak bugün hala sınıf kitleleri üzerinde çok özel bir ağırlığı vardır. Sosyal-demokrasinin büyük bir güç ve itibar kaybına uğramış bulunması, dahası, SHP şahsında sermayenin bugünkü saldırısının bizzat uygulayıcısı olması gerçeği, reformizmin işçi hareketi için taşıdığı büyük tehlikeyi küçümsemeye yolaçmamalıdır. Türkiye’nin yakın tarihinde sosyal-demokrasiden revizyonizme kadar reformist odaklar sınıf hareketini düzen sınırları içine hapsetmede özel bir rol oynadılar. Reformizmin sınıf kitleleri üzerindeki etkisi sürdüğü sürece bu aynı rolü oynayacak yeni politik odaklar devreye girecektir. SHP’nin yıpranmasından yararlanmaya çalışan öteki sosyal-demokrat partilerin yanısıra, “Türk-İş partisi”, kemalist solcu İP, bugün reformizme olan evriminde büyük mesafe katetmiş küçük-burjuva demokratizminin bazı kesimleri, bunların tümü de kendi cephelerinden bu rolün adaylarıdır.