Fakat bütünlüğün öteki yönüne, örgüt üyeliği bilincinin görev ve sorumlulukları alanına gelince, bugün bu alanda, bir çok kadro şahsında önemli bazı zaaflarla yüzyüzeyiz. Böyle olunca, örgüt üyelerinin hakları konusunda gösterilen hassasiyet, kaçınılmaz olarak örgüt yaşamında liberal ve anarşizan eğilimlere kapı aralamaktadır. Bütünlüğün zaafa uğradığı bir durumda başka türlü de olamaz.
Bugün saflarımızdaki bazı örgüt üyelerinin en kolay gösterdikleri, gösterme olanağı bulabildikleri davranışlardan biri, örneğin MK’yı, gerektiğinde örgütteki genel gidişi kolayca, bazen(179)keyfilik ölçüsünde eleştirebilmektir. Fakat dikkate değer olan ve kuşkusuz hiç de şaşırtıcı olmayan bir başka tamamlayıcı olgu var. Örgütümüzde en zor gösterilebilen, gösterildiğinde zaman zaman bir “bunalım” etkenine bile dönüşebilen davranış ise, tam da örgüte karşı fazlasıyla “rahat” davranabilen bu aynı yoldaşları, kendi davranışları ve icraatları üzerinden eleştirmeye kalkmaktır.