Solun tarihi içinde siyasal ve toplumsal düzlemlerdeki bu paralel rol değişimi arasında anlamlı bir uyum vardır ve bu, hiçbir biçimde rastlantı değildir. Küçük-burjuva toplumsal hareketteki çözülüş ve gerileme, tersinden işçi sınıfı hareketinde gelişme ve öne çıkma, geçmişe dönük olarak geleneksel teorilerin yıkılışını ve akımların çözülüşünü koşullarken, geleceğe dönük olarak da marksist-leninist akımın şekillenmesini, bir gelişme gücü ve kararlılığı göstermesini kolaylaştıran bir toplumsal-siyasal zemin oluşturmuştur.