Çukurcuma Hamamı
Yavuz Çelenk, 1994
D GRUBU
540
541
DAGİSTEOS HAMAMI
D GRUBU
1933-1951 arasında etkili olmuş sanatçı topluluğu.
Eylül 1933'te beş ressam ve bir heykeltıraş, altı sanatçı arkadaşın, Nurullah Berk, Zeki Faik İzer, Elif Naci, Cemal Tollu, Abidin Dino ve Zühtü Müritoğlu'nun bir araya gelerek oluşturdukları bu topluluk, Türkiye'de batı kökenli plastik sanatlar alanında ilk grup etkinliğidir. Güzel Sanatlar Birliği (Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, Türk Ressamlar Cemiyeti, Türk Sanayi-i Nefise Birliği), Yeni Ressamlar Cemiyeti, Müstakil Ressamlar ve Hey-
keltıraşlar Birliği'nden sonraki dördüncü sanat topluluğu olan grup, Nurullah Berk'in önerisiyle Latin alfabesinin dördüncü harfini simge olarak seçti.
Grup üyelerinin sayısı, Turgut Zaim, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Eyüboğlu, Eşref Üren, Halil Dikmen, Sabri Berkel, Salih Urallı, Hakkı Anlı, Nusret Suman, Fahrünnisa Zeid ve Zeki Kocamemi'nin de katılımıyla giderek arttı. Leopold Levy, Şeref Akdik ve Cemal Nadir Güler de birer kez yapıtlarını grupla sergilediler.
D Grubu Cumhuriyet'in genç kuşağını temsil ettiği gibi, bu dönemin görsel sanatlarında da etkili ve yönlendirici bir rol oynadı. Çoğu Paris'te çeşitli sanatçılarla çalıştı. Özellikle Andre Lhöte'un "kübist" ve yapısalcı, Fernard Leger'nin "bireşimsel kübist" etkili biçim anlayışını ve "yaşayan sanat" kavramını Türk sanat ortamına soktu. 1914 İzlenimcileri olarak andığımız ve çoğu Güzel Sanatlar Akademisi'nde hocalık yapmakta cilan bir kuşağın akademik izlenimciliğine de karşı çıktı.
D Grubu, devletin 1930'larda güçlenen "halkçılık" ve "ulusçuluk" programı doğrultusunda kültür ve sanat olaylarına "ulusal" ve "yeni" bir yön verebilmek istendiği süreçte yer aldı. Çağdaşlaşma yolunda tüm kurumlarıyla Batı'yı örnek a-lan Türkiye'nin, sanatının da "yeni" 'olması gerektiğini savunan grup, başlan-
D Grubu'nun düzenlediği 4. Plastik Sanatlar Sergisi katalogunun kapağı. Zeynep Yasa Yaman piyonu
üncü Plâstik Sanatler Sergisi
1934
Galatasaraylılar Klübü
gıçta Osmanlı geleneklerinden, birikiminden yararlanmak yerine Batı'daki yeni akımları tanıtma ve deneme yolunu seçti. Sergiler düzenleyerek "yeni" sanatı göstermeyi amaçladı.
Grup, ilki 8-18 Ekim 1933 tarihleri arasında Narmanlı Han'ın altındaki Mimoza Şapka Mağazası'mn alt ve üst kadarında ve sonuncusu 1-15 Ekim 1960 tarihlerinde Beyoğlu Şehir Galerisi'nde olmak üzere toplam 17 sergi düzenledi. 1933-1951 arasında açılan 16 sergi, o yularda istanbul'daki sergileme mekânları hakkında da bir bilgi vermektedir.
1937'den başlayarak çoğu Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde toplanan grup üyeleri, giderek devletin sanat politikasına yön veren bir konuma geldi. 1940lı yıllarla birlikte Doğu-Batı bireşiminden özgün bir yoruma ulaşmayı isteyen D Grubu, yurtdışına da açılarak düzenlediği sergilerle çağdaş Türk plastik sanatının tanıtılmasına katkıda bulundu.
D Grubu birlik, dernek gibi resmi kurumlaşmalar yerine grup etkinliğini yeğledi. Batı'da karşı çıktıkları anlayışı eleştirmek, kendi görüşlerini yaygınlaştırmak amacıyla sunulan bildirgeler, grup halinde sunulan yeni düşünceler D Gru-bu'na örnek oldu. Bir dernek etkinliği göstermeyen D Grubu üyeleri ortak bir "yaşayan sanat" estetiği çevresinde toplandı. Zaman içinde düşünce ve yaratılarında değişiklik yaparak bir birey dönüşümü gösterdi.
D Grubu, seçmeci olmayı yeğledi, çok sergi açmak ve bu yolla yeniyi tanıtmak olarak belirlediği amacı doğrultusunda sanatı ana sorun olarak tartışmaya soktu. Devletin korumasında gözükmekle birlikte, sanatçının özgür bırakılması gerekliliğini vurguladı; bireyci, güdümlen-meden korkan, seçkinci bir tavrı savundu. Ankara'da yalnızca bir sergi açtı. İstanbul'da ve yurtdışında sergi açmayı önemsedi. Anadolu'ya açılarak halkın sanat, zevk ve beğenisini geliştirmeyi a-maçlayan bir yaklaşım yerine entelektüel bir gereksinim olarak gördüğü sanatı, İstanbul'da açtığı sergilerle kent olgusu içinde algılatmak; Paris, Münih, New York gibi bir istanbul havası yaratmak istedi.
Sanata ilişkin çalışmaları, görüşlerini dile getiren yazılarıyla çağdaş Türk sanatında etkin rol oynayan D Grubu üyeleri, 1950'li yıllarda yaygınlaşmaya başlayan "soyut" sanat tartışmaları içinde de yer aldılar ve 1951'den sonra çalışmalarını kişisel olarak sürdürdüler.
Bibi. F. Adil, "d Grubunun On Beş Senesi Münasebetiyle", d Grubu ve Türkiye'de Resim, .İst., 1947; N. Berk, Türkiyede Resim, İst., 1943; N. Berk-H. Gezer, 50 Yılın Türk Resim ve Heykeli, ist., 1973; N. Berk-A. Tura-ni, Başlangıcından Bugüne Türk Resim Sanatı Tarihi, II, ist., 1981; N. Berk-K. Özsez-gin, Cumhuriyet Dönemi Türk Resmi, Ankara, 1983; C. Beykal, "Müstakiller ve D Grubu", Gösteri, S. 87 (1988); E. Yarar Dal, "D Grubu ve Türk Resmindeki Yeri", Boyut, S. 15 (1983); Z. Yasa Yaman, "1930-1950 Yılları Arasında Kültür ve Sanat Ortamına Bir Ba-
kış", (Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji-Sanat Tarihi Anabilim Dalı için hazırlanan basılmamış doktora tezi), Ankara, 1992.
ZEYNEP YASA YAMAN
Dostları ilə paylaş: |