DARÜLFÜNUN BİNASI
Darülfünun binası, Ayasofya yakınında antik Senato'nun yerindeki Defterhane arsası üzerindeydi. 130.000 kuruşa mal olacağı ve iki yılda tamamlanacağı öngörülen yapının mimarı, Gaspare T. Fos-sati'dir(->). İnşaat yıllarca sürmüş ve ilk ders ancak 1862'de verilebilmiştir.
Fossati kardeşlerin tasarladığı bugün mevcut olmayan bina, ortası avlulu iki kare blok ile bunları birleştiren merkezi bir giriş kitlesinden oluşan üç katlı kagir bir yapıydı. Planının çok açık, net ve kolay okunabilir bir şeması vardır. Kare blokların yine kare olan iç avluları, birer taraflarına servis hacimlerinin yerleştirildiği koridorlarla çevrelenmiştir. Koridorların diğer kenarları üzerinde çeşitli büyüklükte salonlar ye derslikler vardır. Merkezde yer alan giriş kitlesi ise, Sultan Ahmed Camii'ne bakan cephesinde "U" biçiminde açık bir giriş veya tören avlusu oluşturacak yönde geri çekilmiştir. Binanın törensel giriş holü ve büyük salonu, merkez kitlenin ekseni üzerindedir. Simetri eksenlerinin kesişme noktası, büyük salonun önünde yer alan bal-daken görünümlü hacmin üstündeki kule motifi ile vurgulanmıştır. Bu kule yapım sırasında uygulanmamıştı.
Planda gözlenen klasik disiplin, kitle düzeninde de görülür. Kitle hareketleri en aza indirgenmiş, dört katlı yapı monoblok bir kitle olarak biçimlendirilmiştir. Yalnızca Marmara'ya bakan doğu cephesinde ölçülü bir kitle hareketi gözle-
Fossati'nin
tasarımını
yaptığı
1933'te yanan
Darülfünun
binası (üstte)
ve Bellinzona
Cantonale
Arşivi'nde
bulunan
aynı bina için
bir tasarım
önerisi (altta).
Galeri Alfa (üst),
Afife Balurfolğraf
koleksiyonu (alt)
nir. Merkezde bulunan büyük tören salonunun kolonadlı bir cephe ile öne çıktığı ve simetrik kurguyu güçlendirdiği görülür. Kuzey ve güney cephelerinde de simetri eksenleri üzerindeki salonlar öne çıkarılmış, İyonik başlıklı ve iki kat yüksekliğinde pilastrlarla belirtilen bu kitleler üstte basık bir alınlıkla bitirilmiştir.
Yapının tüm görkemi, monoblok kitle düzeninde ve boyutlarında idi. Cephelerinde alabildiğine sade bir klasik düzen vardı. İlk iki katta kemerli, sonrakilerde dikdörtgen biçimli pencere dizileri yer alıyordu. İç mekânlarına ait fotoğraflarda ise ayrıntıları seçilemese de yine klasik, çok özenli ve oldukça yoğun bir bezeme programının gerçekleştirildiği görülebilmektedir.
İsviçre'de Bellinzona Cantonale Ar-şivi'nde Darülfünun binasına ait ve gerçekleştirilen binadan oldukça farklı bir tasarım önerisi daha vardır. Yapı, bu ö-neride ortasında haçvari açılımlı bir çift avlusu olan tek bir kitle olarak tasarlanmıştır. En önemli vurgusu Marmara'ya bakan cephesinin yarım daire planlı büyük salonunun gerisinde yükselen iki katlı kulesidir.
İnşa edilen yapı, tarihi yarımadanın en kritik noktasında Ayasofya ile Sultan Ahmed Camii arasındaki boşlukta yer alıyordu. Marmara'ya doğru alçalan tepenin üzerinde, büyüklüğü ve görkemi ile kentsel siluete katılıyordu. Boyutları
'"lir: ''"•:
ve monoblok kitlesi ile de tarihi yapılardan farklı olmalıydı. Bu nedenle kentsel konumu açısından tartışmalı bir uygulama olmuştu.
Darülfünun binası inşaatı 1854'te bitmiş görünüyor. Gerek Başbakanlık Os-manh Arşivinde gerek Bellinzona Arşi-vfn.de 1854 tarihli hesap kapatma belgeleri bulunmaktadır. Kırım Savaşı (1854-1856) sırasında İstanbul'a gelen Fransız askerleri için hastane olarak kullanıldığı da biliniyor. Buna karşılık birçok yazar, inşaatın 18 ila 20 yıl sürdüğünü belirtmektedir.
Ancak binanın bitmiş olmasına karşın Darülfünun'un açılamadığı biliniyor. 1863' te konferans şeklinde serbest derslere başlanmıştır. 1864'te Maliye Nezareti'ne sonra da Adliye ve Evkaf nezaretlerinin kullanımına verildi. 1876'da ilk Mebusan ve Ayan meclisleri burada açıldı. Büyük tören salonu Meclis-i Mebusan toplantı salonu olmuştu. 30 yıl kapalı kaldıktan sonra 1908'de II. Meşrutiyetle birlikte yine Meclis-i Mebusan burada toplandı. Bina daha sonra Adliye Nezareti'ne devredildi. 1933'te de yandı.
Bibi. Cezar. Yangınlar, E. Dölen, "Darülfünun", TCTA, II, 476-477; Ergin, Maarif Tarihi; S. Eyice, "İstanbul", M, V/2, s. 1214/34; ay, "Fossati, Gaspare Trajano", ISTA, XI, 5818-5823; ay, "Mimar Gaspare Fossati ve İstanbul", Arredamento Dekorasyon, (Aralık 1992); T. Lacchia, / Fossati Architetti del Sultana di Turchia, Roma, 1943; A. Mori, Gli
Italiani a Constantinopoli, Modena, 1906; A. Nasır, "Türk Mimarlığında Yabancı Mimarlar Üzerine Bir Deneme", (İTÜ yayımlanmamış doktora tezi), 1991.
AFİFE BATUR
Dostları ilə paylaş: |