Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi


ÇİROZ 522 523 ÇİTURİHANI



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə816/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   812   813   814   815   816   817   818   819   ...   899
ÇİROZ

522

523

ÇİTURİHANI

rese arasında kalan küçük açıklığa bakmaktadır. Medresedeki altı oda dikdörtgen söveli kapı ve bir pencere ile dışa açılmaktadır. Girişlerin karşısında birer ocak ve niş vardır. Doğu yönündeki küçük bir birim tek kapı ile dışa açılır. Girişin karşısındaki iki mazgallı bu mekân muhtemelen medresenin tuvaleti olmalıdır. Ocak bacaları kare gövdeli ve her cephede ikişer duman açıklığına sahip olup taş külahla örtülüdür.



Su Havuzu: Geç devirde caminin güneyinde avlu duvarına bitişik olarak bir su havuzu yapılmıştır. Doğu-batı doğrultusunda yerleştirilmiş olan havuz kesme taş kaplıdır. Kuzey cephesinde iki, batı cephesinde bir adet basık kemerli niş içinde çeşmeleri vardır.

Hazire: Caminin güneyinde su havuzu ile medrese arasında zamanla küçük bir hazire oluşmuştur. Burada iki tane mermer lahitli mezardan başka etrafta ikisi kitabeli olan birkaç kırık mezar taşı bulunmaktadır.

Cami, şadırvan, medrese, su havuzu ve hazireyi çevreleyen avlu duvarları çeşitli tahribat ve tamirlerle değişikliğe uğramıştır. Yalnızca kuzey duvarı ve kapısı ile güneydeki kapı iyi durumda olup kesme küfeki taşı örgüye sahiptir. Diğer duvarlar üzerinde çeşitli değişiklikler ve bozuk tamirler görülmekte olup çimento harcı ve moloz taş malzeme göze çarpar.

Kuzeydeki avlu duvarı ortasında avluya geçişi sağlayan kapı açıklığı cami ile aynı eksende değildir. Basık kemerli a-çıklığa sahip kapı üzerinde 1050/1640 tarihli kitabe yer alır. Üç satır halinde altı beyitten oluşan sülüs hatlı kitabede külliyeyi oluşturan yapılardan bahsedilir. Dışta ve içte silmelerle çevrelenen kapının batısında üç, doğusunda dört tane dikdörtgen söveli pencere açıklığı vardır. Doğu köşesindeki pencere avludaki şadırvana açılmakta olup sebil olarak düzenlenmiştir.

Avlunun güney duvarı üzerinde yer alan ve basık kemerli açıklığa sahip o-lan kapı kuzeydeki kapıya göre daha sadedir. Avlu duvarının yenilendiği bu cephede medrese hücrelerinden açılan pencerelerin daha sonra doldurularak kapatıldığı görülmektedir. Bu cephede bugün yalnızca hazireye bakan dikdörtgen söveli bir pencere açıklığı vardır.

Avlu duvarının güneydoğu köşesi pah-lanmıştır. Moloz taş ile yenilenmiş kuzeye doğru çarpık olan doğu duvarı üzerinde, içleri doldurularak kapatılan beş pencerenin izleri bugün belli olmaktadır. Avlunun batı duvarı günümüze ulaşmamıştır. Yeni bina ve bahçelerle basit bir sınır mevcuttur. Kuzeybatı köşesinde dışa çıkıntı yapan ve bugün yenilenmiş olan tuvaletler bulunmaktadır.

Sebil Cami avlu duvarının kuzey köşesinde şadırvana açılan dikdörtgen söveli bir pencere sebil olarak düzenlenmiştir. Sebil penceresi arazinin meyilli olmasından dolaylı avlu duvarı üzerindeki diğer pencerelerden biraz daha yüksektedir. Kesme küfeki taşı söveli pen-

cerede şovenin etrafı mermerle çevrelenmiştir. Ayrıca üstte baklava dizili mermer bir lento ile altta mermer bir dere-lik bulunmaktadır. Dışta pencereler gibi demir parmaklıklı olan sebil, içte altıgenlerin birleşmesinden oluşan ışınsal kompozisyonlu mermer şebekeye sahiptir. Şebekenin altında sivri kaş kemerli altı tane su verme açıklığı bulunmaktadır. Pencere aralığı içinde iki yanda birer musluk deliği ve altta ortada su gideri vardır.



Sıbyan Mektebi: Caminin kuzeybatısında Çinili Hamam Sokağı ile Çavuşde-re Caddesi'nin kesiştiği köşede yer alır. Yanındaki çeşmeye ait su haznesi üstünde fevkani olarak inşa edilen yapı kare planlı olup pandantiflerle geçişi sağlanan kasnaksız kubbe ile örtülmüştür. Yapı kuzey ve batıdan bir avlu duvarı ile çevrilmiştir. Avluya biri güneyde, diğeri kuzeyde yer alan basık kemerli iki kapı ile geçilir. Yapının batısında düzgün küfeki taşı korkuluktu, on beş basamaklı bir merdiven bulunmaktadır. Batı cephesinde dikdörtgen söveli kapı ve bir penceresi olan yapının diğer cephelerinde ikişer dikdörtgen söveli pencere vardır. Güney cephesinde kapıya yakın köşedeki pencerenin içi doldurularak kapatılmıştır. İçte pencereler arasında kuzeyde ocak, diğerlerinde birer niş vardır. Nişlerin üzerinde tuğladan sivri kemerli açıklığı olan birer pencere yer almaktadır. Son yıllarda restore edilmiş olan yapı bugün Çinili Çocuk Kütüphanesi olarak faaliyetine devam etmektedir.

Çeşme: Sıbyan mektebinin avlu duvarı üzerinde kuzeyde yer alan çeşme Çavuşdere Caddesi'ne bakmaktadır. Duvar yüzeyinden hafif taşkın olarak ele alınan çeşme sivri kemerli bir niş şeklinde olup oldukça sadedir. Çeşmenin ayna taşı mermer olup silmelerle sivri kaş kemer şeklinde düzenlenmiştir. Kaş kemerin altında kabartma bir rozet bulunur. Ayna taşının sağında küçük sivri kaş kemerli niş şeklinde tas yeri vardır. Altta yer alan taş tekne yol seviyesinin yükselmesi neticesinde çukurda kalmıştır. Çeşme üstte lotus ve palmet dizisinden oluşan bir taç ile sonlanmıştır.

Çeşmenin üzerinde yer alan sekiz be-yitlik mermer kitabe çift sıra kartuş şeklinde düzenlenmiştir. Her kartuşta iki satır halinde bir beyit yazılıdır. Şair Fevzi tarafından söylenen kitabe sülüs hatla yazılmış olup 1052/1642 tarihini taşımaktadır.



Hamam: Sıbyan mektebinin batısında Çinili Hamam Sokağı ile Çavuşdere Caddesi arasında yer alan çifte hamam külliyenin en büyük boyutlu yapısıdır.

Kareye yakın bir alanı kaplayan çifte hamam, her iki kısımda klasik Osmanlı hamamlarında olduğu gibi soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluşmaktadır. Batıdaki hamam kadınlara, doğudaki ise erkeklere aittir. Kadınlar kısmı erkekler kısmına göre daha büyüktür. Kadınlar kısmına sokağa bakan güney cephede, erkekler kısmına ise doğu cep-

hede eksende olmayan kapılar ile geçilir. Kare planlı soyunmalıkların üzerleri sivri kemerli tromplarla geçişi sağlanan kubbelerle örtülüdür. Dikdörtgen' planlı ılıklıklardan kadınlar kısmı dört, erkekler kısmı üç kubbe ile örtülmüştür.

Erkekler ve kadınlar kısmında sıcaklık bölümleri birbirlerinden farklı olarak düzenlenmiştir. Kadınlar kısmında sıcaklık sekizgen planlı olup üzeri kubbe ile örtülmüştür. Sekizgen orta mekân dört yönde birer eyvan ile yanlara genişletilmiştir. Köşelerde ise çapraz yerleştirilmiş halvet hücreleri bulunmaktadır. Erkekler kısmında sıcaklık kare planlı olup bütün mekân tek bir kubbe altında toplanmıştır. Sıcaklığın köşeleri alçak bölmelerle halvet hücreleri durumuna getirilmiştir. Hücreler arasında kalan bölümlerle sıcaklıkta dört eyvanlı şema oluşturulmuştur. Kuzeyde sıcaklıkların arkasında hamamın su haznesi ile külhanı bulunmaktadır.

20. yy'm başlarına kadar bakımlı ve faal durumda olan çifte hamam bir dönem kapanmış ve bakımsız kalmıştır. Daha sonra özel mülkiyete geçen hamam, 1963-1964'te iyi bir şekilde tamir edilmiş olup bugün hâlâ faaliyetine devam etmektedir.

Bibi. Ayvansarayî, Hadîka, II, 184-186; Evliya, Seyahatname, I, 328-329; O. Aslanapa, Osmanlı Devri Mimarisi, îst., 1986, s. 344-346; M. Binan, Kapılar, îst., 1950, s. 30-43; Çeçen, Üsküdar, 57-58; A. Egemen, İstanbul'un Çeşme ve Sebilleri, ist. 1993, s. 537-538; G. Erol, "Çinili Cami ve Külliyesi", STAD, S. 3 (1988), s. 37-43; ay, "Çinili Cami Külliyesi", DİA, VIII, 335-337; Eyice, İstanbul, 114; ISTA, VII, 4009-4011; (Konyalı), Abideler, 27-29; Konyalı, Üsküdar Tarihi, I, 130-136; Kumbaracılar, Sebiller, 23; Kütükoğlu, Da-rü'l-Hilafe; Raif, Mir'at, 130-131; Z. Nayır, Osmanlı Mimarlığında Sultan Ahmet Külliyesi ve Sonrası (1609-1690), îst., 1975, s. 178-183; Öz, istanbul Camileri, II, 18; Şeh-suvaroğlu, İstanbul, 83; Tanışık, İstanbul Çeşmeleri, II, 266; E. Tokay, istanbul Şadırvanları, İst., 1951, s. 23; Ş. Yetkin, "Kütahya Dışındaki Kütahya Çinileri ile Süslü Eserler", Kütahya, îst, 1981-1982, s. 83-110.

AHMET VEFA ÇOBANOĞLU



ÇİROZ

Uskumru balığının kurutulmuşu. Uskumrunun kış boyunca depoladığı yağ ilkbaharda erir, yumurta döktükten sonra balık kupkuru hale gelir. Uskumru yağlıyken "lipari", bu devrede de "çiroz" o-larak adlandırılır.

İlkbaharla beraber güçlenen güneş ışınları Boğaz'da denizi ve toprağı ısıtırken, kuzeyden esen tatlı sert rüzgârlar Karadeniz'e açık burunları ve tepeleri doğrudan etkiler. Uskumru da bu devre içinde, nisanın ilk haftasından 15 Mayı-s'a kadar kurutulmaya elverişlidir. Kandilli, Arnavutköy, Emirgân, Sarıyer sırtları gibi Boğaz'ın güneş ve rüzgâr alan bölgelerine kurulan sergilere asılı çirozlar kurutulmaya bırakılır. Bu tarihten sonra balıklar yağlanmaya başladığı, havalar da fazlaca ısındığı için yavaş yavaş kuruyamaz, dolayısıyla kurtlanıp bozulur.

Kurutma işlemi ise şöyledir: Ölçüyü 100 adet uskumru üzerinden alırsak, balıklar geniş ve çukur bir kaba konup 350 gr mutfak tuzuyla karıştırılır. 12 saat kapta bırakılır. Bundan sonra solungaçlany-la birlikte bağırsakları yaka tarafından çekilip çıkarılır. İşlem sırasında balıkların göğsünü kafa kısmına bağlayan organın koparılmamasına, karnının patla-tılmamasına dikkat edilir. Ayıklanmadan ötürü kanların ve fazla tuzun giderilmesi için balıklar iki-üç kez yıkanıp suları süzülür. İkişer ikişer sırt sırta gelmek suretiyle kuyruklarından ilmek yapılarak üç-dört parmak aralıkla sicime dizilir. Kurutulmak üzere rüzgâra açık ve güneş gören uygun bir yere serilir. Kurutma işlemi bir hafta, on gün içinde tamamlanır.

Kurutulmuş çirozlar temmuz ve daha sonraki aylarda katılaşır ve açıkta asılı durduğu için de bir hayli kirlenirler. Bu haliyle satın alınan çirozları kafaları ko-parıldıktan sonra, pişirmeden evvel iyice yıkamak gerekir. Böylelikle üzerindeki kir ve tozlar giderildiği gibi, balıklar da nemlenmiş olur. Bundan sonra a-teşte her iki tarafı pişirilir. Balıkların nemli olması, üstlerinin yanmadan yavaş yavaş pişmesini sağlar. Pişen balıklar, kâğıda sarılıp havan eli veya benzeri sert bir aletle sırt taraflarına vurmak suretiyle biraz ezilir. Kılçıklarını içeren karın kısmı ve omurgası atılır. Kabuk haline gelmiş derisi temizlenir. Küçük küçük parçalara ayrılır. Çukur bir kaba veya süzgece konarak musluk altında üç-dört kez suyu akıtılarak yıkanır. Bu işlem sırasında balığın bütün kir ve tuzu çıkar. Elyafı şişer, yumuşak bir hal alır. Didik-lenerek servis tabağına konur. Üzerine zeytinyağı dökülüp, ince kıyılmış dereotu serpilir. Böylece yarım saat bekleti-

İikbahar güneşinde kurutulan çirozlar. A. Selçuk Sakaoğlu




Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   812   813   814   815   816   817   818   819   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin