Say (O Muhammad): Who is Lord of the heaven and the earth? Say: Allah! Say: Take ye then (others) beside Him for protectors, which, even for themselves, have neither benefit nor hurt? Say: Is the blind man equal to the seer, or is darkness equal to light? Or assign they unto Allah partners Who created the like of His creation so that the creation (which they made and His creation) seemed alike to them? Say: Allah is the Creator of all things, and He is the One, the Almighty.
Ra’d Suresi 31
وَلَوْ أَنَّ
eğer olsaydı
قُرْآنًا
bir Kur'an
سُيِّرَتْ
yürütüldüğü
بِهِ
kendisiyle
الْجِبَالُ
dağların
أَوْ
yahut
قُطِّعَتْ
parçalandığı
بِهِ
kendisiyle
الْأَرْضُ
arzın
أَوْ
yahut
كُلِّمَ
konuşturulduğu
بِهِ
kendisiyle
الْمَوْتَىٰۗ
ölülerin
بَلْ
hayır
لِلَّهِ
Allah'a aittir
الْأَمْرُ
işler
جَمِيعًاۗ
bütün
أَفَلَمْ يَيْأَسِ
hala anlamadılar mı?
الَّذِينَ آمَنُوا
inananlar
أَنْ لَوْ
şayet
يَشَاءُ
dileseydi
اللَّهُ
Allah
لَهَدَى
hidayet verirdi
النَّاسَ
insanlara
جَمِيعًاۗ
bütün
وَلَا يَزَالُ
geri durmaz
الَّذِينَ كَفَرُوا
inkar edenlerin
تُصِيبُهُمْ
başlarına gelmesi
بِمَا
yüzünden
صَنَعُوا
yaptıkları işler
قَارِعَةٌ
bir bela
أَوْ
yahut
تَحُلُّ
konar
قَرِيبًا
yakınına
مِنْ دَارِهِمْ
yurtlarının
حَتَّىٰ
kadar
يَأْتِيَ
gelinceye
وَعْدُ
va'di
اللَّهِۚ
Allah'ın
إِنَّ
şüphesiz
اللَّهَ
Allah
لَا يُخْلِفُ
caymaz
الْمِيعَادَ
sözünden
Türkçe Transcript (*)
Velev enne kur-ânen suyyirat bihi-lcibâlu ev kutti’at bihi-l-ardu ev kullime bihi-lmevtâ(k) bel li(A)llâhi-l-emru cemî’â(an)(k) efelem yey-esi-lleżîne âmenû en lev yeşâu(A)llâhu lehedâ-nnâse cemî’â(an)(k) velâ yezâlu-lleżîne keferû tusîbuhum bimâ sane’û kâri’atun ev tehullu karîben min dârihim hattâ ye/tiye va’du(A)llâh(i)(c) inna(A)llâhe lâ yuḣlifu-lmî’âd(e)
Ali Bulaç Meali
Eğer kendisiyle dağların yürütüldüğü, yerin parçalandığı veya ölülerin konuşturulduğu bir Kur'an olsaydı (yine bu Kur'an olurdu). Hayır, emrin tümü Allah'ındır. İman edenler hâlâ anlamadılar mı ki, eğer Allah dilemiş olsaydı, insanların tümünü hidayete erdirmiş olurdu. İnkâr edenler, Allah'ın va'di gelinceye kadar, yaptıkları dolayısıyla ya başlarına çetin bir bela çatacak veya yurtlarının yakınına inecek. Şüphesiz Allah verdiği sözden dönmez. (Veya miadını şaşırmaz.)
Edip Yüksel Meali
Kendisiyle dağlar yürütülen, yahut yeryüzü parçalanan, yahut ölüler dirilten bir Kuran olsaydı bile (onlar yine inanmazdı). Tüm işler ALLAH'ın kontrolündedir. İnananlar hâlâ anlamadılar mı ki ALLAH dileseydi tüm insanları doğruya ulaştırırdı. İnkar edenler, ALLAH'ın sözü yerine gelinceye kadar yaptıklarına karşılık olarak ya başlarına ya da yakınlarına konacak bir felakete uğrayıp duracaklardır. ALLAH sözünden dönmez.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Bir Kur'ân ki, onunla dağlar yürütülse veya onunla yer parçalansa veya onunla ölüler konuşturulsa (o yine bu Kur'an olurdu). Fakat emir bütünüyle Allah'ındır. İman edenler, kâfirlerden ümit kesip daha anlamadılar mı ki, Allah dileseydi, elbette insanların hepsine toptan hidayet buyururdu. O küfürde direnenlerin kendi sanatlarıyla başlarına musibet inip duracak, ya da yurtlarının yakınına konacak. Nihayet Allah'ın vaadi gelecek. Muhakkak ki, Allah vaad ettiği zamanı şaşırmaz.
Süleyman Ateş Meali
Eğer kendisiyle dağların yürütüldüğü, yahut arzın parçalandığı, yahut ölülerin konuşturulduğu bir Kur'an olsaydı!.. Hayır, bütün işler Allah'a aittir. İnananlar hala anlamadılar mı ki, Allah dileseydi, bütün insanları yola iletirdi? Yaptıkları işler yüzünden inkar edenlerin başlarına ani bela(lar) gelmeğe devam edecek, yahut yurtlarının yakınına konacak (yahut sen onların yurtlarının yakınına konacaksın), Allah'ın va'di gelinceye kadar bu böyle sürüp gidecektir. Allah sözünden caymaz.