taca-, (karş. cada-) nefret hissetmek; ay tıp oturup, tacadım: söylemekten bıktım.
tacaal. a. 1. deccâl; tacaal çığar mezgidi: 1) tacaal'ın çıktığı zaman; 2) mec. halkın başına gelen "felâket ve musibet günleri; 3. korkunç şey, gaddar..
tacoor (Rad), rakı saklamak için kullanılan deri tulum.
tağa. dayı.
tağdır, a. takdir, kader, kısmt alın yazısı; teskerl tağdır; ters takdir; tağdırı biruuç boldu: içinden çıkılmaz bir duruma düştü, helak yakasına geldi.