kadimki 1. çoktanki; eski; eski zamanlara ait; 2. adî; mutat; kadimki özünğ körgöndöğüdöymün: eskiden gördüğün gibiyim; kadimkidey; 1) eskisi gibi; mutat olduğu gibi; 2) normal tabiî.
kadis= = adıs.
kadoo 1. at bağlanacak kazık; 2. çivi; kadoo baş: demiri delmek için kullanılan aygıt; 3.perçin çivisi kenet; eki cerinde kadoosu bar tabak: iki yerinde keneti bulunan tabak.
kadooluu, çivi ile tutturulmuş, perçinlenmiş.
kadr, r. 1. sahne (sinema filminde) 2. kadro; kadrlar barlığın çeçet: kadrolar her şeyi halleder.